Bayılınca vidanjör ezdi, bebeğini kaybetti, ölümden döndü
İzmir’in Gaziemir ilçesinde, 2,5 yıl önce hamileliğinin 14. haftasında bebeğinin cinsiyetini öğrenmek için durakta otobüs bekleyen ve bu sırada yola doğru bayılan Mine Altınsoy’un üzerinden vidanjör geçti. Bebeğini kaybeden, aylarca hastanede yatan ve bacağı kesilmekten kurtarılan genç kadın, doktorların olağanüstü çabasıyla yeniden yürüyerek sağlığına kavuştu.
Gaziemir ilçesinde yaşayan Mine Altınsoy (35), 27 Nisan 2022 tarihinde, hamileliğinin 14. haftasında hastaneye giderek bebeğinin cinsiyetini öğrenmek istedi. Eşi Emrah Altınsoy’un (38) işleri nedeniyle otobüs durağına gelen Mine Altınsoy, bir müddet sonra sendelemeye başladı, başı döndü.
Yola doğru bayılan Altınsoy’un üzerinden ise o sırada seyir halinde olan bir vidanjör geçti. Ne olduğunu anlamayan çevredekiler, hemen genç kadının yardımına koştu.
Hastaneye kaldırıldığında entübeydi
Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından genç kadın, ağır yaralı olarak İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Mine Altınsoy, hastaneye ise entübe şeklinde getirildi. Genç kadının üzerinden vidanjör geçmesi nedeniyle; kalça ve uyluk kemiği kırıldı, çok sayıda parçalı kırık meydana geldi. Ölmek üzere olan Altınsoy’a hemen müdahale edildi ve genç kadın haftalarca yoğun bakımda kaldı.
Bebeğini kaybetti, sayısız ameliyatlar geçirdi
Yoğun bakımdan çıkan ve hayata tutunan Mine Altınsoy, bebeğini kaybettiğini öğrendi. Tedavisi devam eden kadının sol bacağının ise ampute edilme riski vardı.
Doktorların tedavisinde olağanüstü bir çaba harcadığı genç kadın; çok sayıda ameliyat geçirdi; ortopedi servisi, fizik tedavi servisi ve anesteziyoloji ve reanimasyon kliniğinde tedaviler gördü. Günlerce hastanede kalan Mine Altınsoy’un tedavisi ise aradan geçen 2,5 yıl boyunca devam etti. Genç kadın, şimdilerde ise sağlığına kavuşarak hayata tutundu, tekrar yürümeye başladı.
"Sol bacağım ezilmeden dolayı düşük kaldı; ama yürüyorum"
Mine Altınsoy, "O gün çalıştığım için haftalık iznimi kullanmıştım. Bebeğimin cinsiyeti öğrenmeye gidiyordum. Durakta bekliyordum, anlamadığım bir şekilde baygınlık geçirdim. O sırada vidanjör benim üzerimden geçmiş. Sonrasında ambulanslar falan zaten hiçbir şekilde hatırlamadığım bir durum. 14 haftalık hamileydim ve bebeğimi kaybettim. İlk hamileliğimde, bedenen ve psikolojik olarak fazlasıyla zarar gördüm. Bebeğimi kaybetmek çok büyük bir üzüntüydü benim için. Sonrasında; yoğun bakım süreci, hatırlamadığım tedaviler gördüm ve 3 ameliyat geçirdim. Anestezi yoğun bakımda fazlasıyla kaldım. Şu an daha iyiyim; ama sol ayağımda ezilmeden dolayı bir düşük ayaklık kaldı. Artık yürüyorum, daha yavaşım ve daha dikkatliyim. Doktorlarımın benim üzerimdeki emeği çok büyük, ilgisi çok büyük. Ben hastaneden çıktıktan sonra bacağımı kaybetme durumumun olduğunu öğrendim. Gösterilen çaba için de çok teşekkür ediyorum" dedi.
"Hem bacağı kesilmekten kurtuldu, hem yaşama tutundu"
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Aksun da, genç kadının bacağının ampute olunmasından nasıl kurtarıldığını anlattı.
Aksun, hastaya özel bir anestezi yöntemi uygulandığını söyledi. Prof. Dr. Murat Aksun, "Mine Hanım, yaklaşık 2,5 yıl kadar önce bir trafik kazası geçiriyor. Bizim acil servisimize geliyor ve burada entübe ediliyor. Ondan sonraki süreçte de biz yoğun bakımımıza aldık ve bilinci kapalıydı. 1-1,5 ay kadar bizim yoğun bakımımızda yattı. Bu süreç içerisinde 3-4 tane operasyon geçirmek durumunda kaldı. Kalçasında ve uyluk kemiğinde kırıkları vardı ve ciddi bir kırıklardı bunlar. Aynı zamanda bacağını kaybetme durumuyla karşı karşıyaydı. Bacağı kesilmekten kurtuldu. Artık kendisi gayet sağlıklı bir şekilde hayatını idame ettirmekte" dedi.
"Yürüyerek yanıma gelmesi tarif edilmez bir duyguydu"
16 Ekim Anestezi Günü nedeniyle anestezinin önemini anlatarak, "Biz ameliyatlar sırasında hastaları sadece uyutmuyoruz" diyen Prof. Dr. Aksun, son olarak şöyle devam etti:
"Farklı anestezi yöntemlerimiz var. Reanimasyon dediğimiz yoğun bakım kısmı var ki işte Mine Hanım’ın da bizim yoğun bakımımıza yattığı gibi, yaşadığı bir süreç. Realimasyon; kelime anlamı olarak yeniden canlandırma demek. Bizim yoğun bakımlarda yaptığımız şey, hastaların normal yaşamsal fonksiyonlarının tekrar geri döndürülmesi; yani bütün yaşamsal fonksiyonlarının takip edildiği alanlar ve normale döndürülmeye çalışıldığı alanlar. Kalp atışı, tansiyonu, nabzı, idrar çıkışı, sıcaklığı, solunumsal fonksiyonları hepsi yoğun bakım sürecinde gerçekten tedavi edilen alanlar oluyor. Bu anlamda, Mine Hanım yürüyerek benim yanıma geldiğinde çok mutlu oldum. Bu tarifi anlatılamayacak bir mutluluk. Yoğun bakımda bu kadar uzun süre yatıp, gerçekten çok ağır bir travma geçiren hastanın sizin yanınıza yürüyerek gelebilmesi muhteşem bir duygu."
Öte yandan kaza nedeniyle baygınlık geçirerek yola doğru bayılan Mine Altınsoy, yüzde 100 kusurlu bulundu. Gözaltına alınan vidanjör şoförü ise daha sonra serbest bırakıldı.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.