Çevre Yönetimi Genel Müdürü Turan: "Yıl sonuna kadar 30 bin depozito makinesi ülkemizin çeşitli noktalarında karşınıza çıkacak"
Bursa’da düzenlenen Tekstil Sektöründe Hava Emisyonu Temiz Üretim Konferansı’nda hava kirliliğinin azaltılması için hayata geçirilecek projelere destek çağrısı yapıldı. Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, "Depozito sistemini hayata geçiriyoruz. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından yıl sonuna kadar 30 bin tane depozito makinesi, ülkemizin çeşitli noktalarında karşınıza çıkacak. Marketler başta olmak üzere cam şişe, metal meşrubat kutusu ve pet şişeleri getirip attığınızda belli bir ücret verilecek" dedi.
Bursa’da hava kirliliğinin hassas olarak ölçüldüğü Kestel’de Tekstil Sektöründe Hava Emisyonu Temiz Üretim Konferansı gerçekleştirildi. Kestel Belediyesi Ek Hizmet Binası’nda yapılan konferansa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, sanayiciler ve Kestel halkı katıldı. Tekstil fabrikalarının yoğun olduğu ilçede havanın temizlenmesinin ancak yeşil dönüşümle olacağı belirtilerek, ilçe halkından hayata geçirilecek projelere destek istendi.
"İhracatımızı sürdürülebilir hale getirmek için kriterleri kendimize uyarlamalıyız"
Sanayide dijital dönüşümün yanı sıra yeşil dönüşümün de bir an evvel gerçekleşmesi gerektiğini kaydeden Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, "İklim değişikliğinin etkilerini her gün yaşıyoruz. Sel felaketi, afetler, kurak geçen sezonlar, artan yangınlar ve buzullarda meydana gelen erimeler gibi bir dolu etkileri hissediyoruz. Dünyanın aldığı ortak karara göre 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedeflerini yakalamak için birtakım taahhütler ortaya koyuyor ülkeler. Burada bizim sektörler olarak baktığımızda tarım sektörü, sanayi ve ticaretle ilgili yapmamız gereken hususlar var. Bu çerçevede baktığımızda bizim de bunu ıskalamamamız gerekiyor. 14 Ocak’ta yayımlanan yönetmelik, sanayide yeşil dönüşüm belgesinin süreçlerini anlatıyor. Yönetmelik, Türkiye Yüzyılı vizyonları arasında sanayide yeşil dönüşümle alakalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilen görev sonucu ortaya çıkmış bir şey. O sırada tüm bakanlıklarla beraber Avrupa’daki ve dünyadaki uygulamalarla birlikte ulusal mevzuatımız oluşturuluyor. Yıl sonunda başvuruları alacağız ve kademeli ön geçişi görecek sanayimizin bir anlamda ikiz dönüşümü ile hem yeşil hem de dijital dönüşümü içeriyor. Aynı zamanda hava, su, enerji verimliliği gibi bir dolu parametreye göre bir puanlama olacak. Bu uluslararası geçerliliği olan bir belge olacak. Belge olmadığı takdirde 2026 yılında bazı sektörler öncelikle sınırda karbon düzenlemesine tabi tutulacak ve ihracat yapamayacağız. İhracatımızı sürdürülebilir hale getirmek için bu kriterleri kendimize göre uyarlamamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
Depozito Saha Yönetim Sistemi hayata geçiyor
Depozito Saha Yönetim Sistemi ile birlikte geri dönüşüm anlamında bir adım daha atılacağını söyleyen Turan, "Depozito sistemini hayata geçiriyoruz. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından yıl sonuna kadar 30 bin tane depozito makinesi, ülkemizin çeşitli noktalarında karşınıza çıkacak. Marketler başta olmak üzere cam şişe, metal meşrubat kutusu ve pet şişeleri getirip attığınızda belli bir ücret verilecek. Akıllı telefonunuzdaki uygulamadan bu miktarı aldıktan sonra dilediğiniz alışveriş mecrasında bunu harcayabileceksiniz. Bu atıkların çevre kirliliği oluşturmadan ekonomiye yeniden kazandırılması sağlanacak" ifadelerini kullandı.
Sıfır Atık Projesi ülkemizi küresel marka haline getirdi
2017 yılından bu yana uygulanan Sıfır Atık Projesi’nin Türkiye’yi küresel bir marka haline getirdiğini belirten Turan, "En kıymetli projelerimiz arasında Sıfır Atık Projesi var. 2017’den beri 7 yıl oldu ve aslında ülkemizde 7 bölgemizi ve dünyada 7 kıtayı şu an küresel marka haline getiren sıfır atık hareketi, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 30 Mart Dünya Sıfır Atık Günü olarak dünyada da kutlanan bir etkinlik. Sıfır atığın mantığı aslında döngüsel ekonomi. Son dönemde vizyon olarak önümüzde duran bu yaklaşım, önceki ekonomik yaklaşımdan farklı olarak doğrusal ekonomi anlayışına dayanmıyor. Doğrusal ekonomi ‘al, kullan, tüket, at’ yerine, ‘al, kullan, atma, geri döndür, yeniden ekonomiye kazandır’ anlayışını benimsiyor" dedi.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.