Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Güven ve istikrar iklimini tahkim etmek, insanımızın refahını artırmak başta olmak üzere milletimize verdiğimiz tüm sözleri yerine getireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte salona gelerek partilileri selamladı. Lider belgeselinin gösteriminin ardından partililere müzik ve şiir dinletisi eşliğinde dans gösterisi gerçekleştirildi. Kongrede saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş bir mesaj gönderdi. Kongreye 300 yabancı misafir, 100’den fazla büyükelçi, 50’den fazla sivil toplum kuruluşu ve parti temsilcileri katıldı. Partililer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Ekim 2011 yılında hayatını kaybeden annesi Tenzile Erdoğan ile fotoğrafının koreografisini yaptı.
Mehmet Kalay - Huzeyfe Tarık Yaman - Gazi Taş
Erdoğan konuşmasına, Abdurrahim Karakoç'un Ülkü Türküsü şiirinden dizeler okuyarak başlayarak tüm partilileri ve katılımcıları selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundun bugüne AK Parti'nin temsilcisi olduğu sevdaya, davaya, yürüttüğü çalışmalara, verdiği mücadeleye destek olan, katkı sağlayan, fedakarca sorumluluk üstlenen herkese şükranlarını sundu. Erdoğan, AK Parti çatısı altında ülkeye ve millete hizmet verip de ebediyete irtihal etmiş isimleri rahmetle, minnetle yad etti.
Bu seçimlerde omuz omuza mücadele ettikleri Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarına, ittifak partilerine gönül veren vatandaşlara da teşekkürlerini ileten Erdoğan, "İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerinde bu kararlı tutumu tekrar sergileyerek, Türkiye Yüzyılı'nın muştusunu bir kez daha cümle aleme beraber ilan etmeye hazır mıyız?" diye konuştu.
Erdoğan Türkiye’nin üzerinde son dönemde oynanan en büyük oyunların tekmilinin birden sergilendiği 14 ve 28 Mayıs seçimlerindeki gayretlerinizi asla unutmayacaklarının altını belirtti.
Bu seçimlerde omuz omuza mücadele ettikleri Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarına, ittifak partilerine gönül veren vatandaşlara da teşekkürlerini ileten Erdoğan, "İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerinde bu kararlı tutumu tekrar sergileyerek, Türkiye Yüzyılı'nın muştusunu bir kez daha cümle aleme beraber ilan etmeye hazır mıyız?" diye konuştu.
"Cumhuriyeti gerçek demokrasiyle kucaklaştıracak sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasayı inşallah ülkemize kazandıracağız"
Güven ve istikrar iklimini tahkim etmek, refahı artırmak başta olmak üzere, millete verdikleri tüm sözleri yerine getireceklerinin altını çizene Erdoğan, "Cumhurla Cumhuriyet'in arasındaki duvarları yıktığımız gibi, Cumhuriyeti gerçek demokrasiyle kucaklaştıracak sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasayı inşallah ülkemize kazandıracağız. Depremle yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmakla kalmayacak, deprem tehdidi altındaki tüm yerleşim birimlerini tekrar inşa ve ihya edeceğiz. Siyasi, sosyal, bireysel sapkın akımları destekleyerek milli bünyemizi, aile kurumumuzu, değerlerimizi yıkmayı hedef alan sinsi faaliyetlerin kökünü kurutacağız. Biz LGBT tanımıyoruz. Kim LGBT'yi tanıyorsa onlar beraber yürüsün. Cumhur İttifakı olarak da tanımıyoruz ve biz bu noktada aile kurumunu sağlam tutan, aile kurumuna sağlam olarak sarılan bir yapının mensuplarıyız. Yarısı yalan, yarısı yanlış haberler ve beyanlarla milletimizi, özellikle de gençlerimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlere biz ülkemizde izin vermeyeceğiz. Sınırlarımız içinde ve dışında tek bir insanımızın dahi burnunun kanamasına, onurunun zedelenmesine, hayallerinin gölgelenmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Terörü kaynağında kurutma, bu stratejimizi kararlılıkla uygulayacak, PKK'sından FETÖ'süne, DEAŞ'ından marjinal örgütlere, bütün bunlara kadar eli kanlı canilerden döktükleri her damla kanın hesabını misliyle soracağız. 'Bir gece ansızın gelebiliriz' ikazının, vatanımızın bekasına kasteden alçakların yüreklerine saldığı korkuyu hiç eksiltmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Terörle mücadeleyi kararlı şekilde sürdürürken bölgede barış, huzur ve istikrarın tesisi için diplomatik çabaları yoğunlaştıracaklarına işaret eden Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Komşularımızdan başlayarak bölgemizdeki tüm ülkelerle sorunlarımızı diyalog ve diplomasiyle çözmenin gayretindeyiz. Orta Doğu'dan Kafkaslar'a, Balkanlar'dan Karadeniz'e bölgede akan kanın durması öncelikli gündemimizdir. Bunun yolu da adaletin ve uluslararası hukukun korunmasından geçer.”
"Tüm tarafları itidalle hareket etmeye, gerilimi daha da tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz"
İsrail ile Filistin arasında yaşanan olaylara ilişkin Erdoğan, "Türkiye olarak bu sabah İsrail'de meydana gelen hadiseler ışığında tüm tarafları itidalle hareket etmeye, gerilimi daha da tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz" dedi.
Bu ülkenin her bir vatandaşının, doğumundan ölümüne kadar adalet, güvenlik, eğitim ve sağlık başta olmak üzere her türlü hizmetten en üst düzeyde yararlanabilmesini sağlayacaklarını ifade eden Erdoğan, "Son 21 yıldır enflasyona ezdirmediğimiz işçi, memur ve emeklilerimize inşallah önümüzdeki dönemde yeni müjdeler vermeye devam edeceğiz. Tüm dünyayla birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen hayat pahalılığı meselesini, gereken her türlü tedbiri alarak çözmekte kararlıyız. Kaderini ülkesinin ve milletinin kaderiyle bütünleştirmiş bir partiye, bir kadroya ve bir ittifaka yakışan da budur. Bize düşen hak ve hakikat mücadelesini son nefesimize kadar sabırla sürdürmektir. Bugün buradaki birlikteliğimizi, işte bu ahdin ve azmin bir sembolü olarak görüyoruz. Rabbim bu kutlu mücadelede yolumuzu, bahtımızı açık eylesin. Rabbim bu meşakkatli yolda istikametini kaybedenleri de ıslah eylesin” ifadelerini kullandı.
"Sahibi Hak olduğu için zaferinin mutlaklığına tüm kalbimizle inandığımız davamızın bayrağını hep yükselteceğiz"
“Bu yeni dönemde, son iki asırdır bize dayatılan fiziki ve zihni sınırlara teslim olmayacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yeni dönemde, son iki asırdır bize dayatılan fiziki ve zihni sınırlara teslim olmayacağız. Gönlümüze dar gelen hudutlara sıkışıp kalmayacağız. Sahibi Hak olduğu için zaferinin mutlaklığına tüm kalbimizle inandığımız davamızın bayrağını hep yükselteceğiz. Bu ufku önce Türkiye Yüzyılı ile aydınlatacak, ardından hedeflediğimiz asıl yere çıkaracağız. İnsanlığın geleceğine yön veren, ruhunu şekillendiren, yolunu çizen ne varsa, hepsine de kendi değerlerimizin, kendi ülkülerimizin, kendi sevdalarımızın damgasını vuracağız. İnsanıyla, tabiatıyla, teknolojisiyle her alanda dünyanın yeni düzeninde bize sunulana tabi olarak değil, belirleyici olarak yerimizi alacağız” değerlendirmesinde bulundu.
İnşallah, bu bayrak yarışında, son 21 yılda olduğu gibi, bundan sonra da en önde hep sizler yer alacaksınız” diyen Erdoğan, "Bazıları, nasıl olup da bunca zamandır partimizin girdiği her seçimden açık ara birinci çıkabildiğini bir türlü anlayamıyor. Halbuki ülkenin 21 yılda katettiği kalkınma ve demokrasi mesafesine baksalar, bu sorunun cevabını kendiliğinden bulacaklar” ifadelerini kullandı.
"Maalesef bunların gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, dilleri var hakikati söyleyemiyor"
Hükümetleri döneminde yapılanları anlatan Erdoğan, "Maalesef bunların gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, dilleri var hakikati söyleyemiyor, kalpleri ve vicdanları zaten nasır bağlamış durumda. Şöyle azıcık gözlerini açsalar, kulaklarını kabartsalar, gönüllerinin pasını silseler, her şeyin farkına varacaklar. Eğitime baksalar, derslik sayımızı 343 binden 620 bine, üniversite sayımızı 76'dan 208'e yükselttiğimizi, okullarımıza 800 bin yeni öğretmen atadığımızı, üniversite öğrenci sayımızı 7,5 milyona çıkardığımızı, yurt kapasitesini 950 bine ulaştırdığımızı, mesleki eğitimi güçlendirdiğimizi görecekler. Ama böyle bir dertleri yok. Sağlığa baksalar, hastane yatak kapasitemizi 164 binden 268 bine ulaştırdığımızı, şehir hastaneleriyle hizmet kalitesini zirveye çıkardığımızı, sağlık sistemini baştan sona yenilediğimizi görecekler. Adalete baksalar, hakim-savcı sayımızı 24 bine yaklaştırdığımızı, yargının yükünü azalttığımızı, adalet sisteminin altyapısını yenilediğimizi, yargıyı vesayetin güdümünden kurtarıp adına hüküm verdiği millete ram ettiğimizi görecekler. Güvenliğe baksalar, istiklalimize ve istikbalimize göz diken terör örgütlerinin, onları üzerimize salan emperyalistlerin heveslerini nasıl kursaklarında bıraktığımızı, sınır ötesi harekatları ve 15 Temmuz gibi destanları nasıl yazdığımızı görecekler." değerlendirmesini yaptı.
"Hangi alana baksalar, büyüyen, güçlenen, itibarı artan, refahı yükselen, huzuru ve güvenliği tahkim olan bir Türkiye görecekler"
"Sosyal yardımlara baksalar, ülkemizdeki ihtiyaç sahibi her vatandaşımızın, her mazlumun yanında yer aldığımızı, engellileri eğitimden istihdama hayatın her alanında desteklediğimizi, kimsesizlerin kimsesi olduğumuzu görecekler" diyerek değerlendirmelerine devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ulaştırmaya baksalar, bölünmüş yol uzunluğumuzu 29 bin kilometreye 6 bin 100 kilometreden nasıl çıkardığımızı görecekler. Otoyol uzunluğumuzu 3 bin 630 kilometreye, tünellerimizin adedini 486'ya, havalimanlarımızın sayısını 57'ye çıkardığımızı, ülkemizi hızlı trenle nasıl buluşturduğumuzu, internet ve e-Devlet gibi haberleşme devrimleri gerçekleştirdiğimizi görecekler. Enerjiye baksalar, kurulu gücümüzü 105 bin 417 megavata yükselttiğimizi, Karadeniz'de tarihimizin en büyük doğal gaz keşfini yaptığımızı ve bunun sevincini faturalardaki indirimle milletimizle paylaştığımızı, yenilenebilir enerji yatırımlarıyla ülkemizi öne geçirdiğimizi görecekler. Tarıma baksalar, çiftçilerimize güncel rakamıyla 844 milyar lira tarımsal destek verdiğimizi, baraj sayımızı 992'ye, hidroelektrik santrali sayımızı 740'a, içme suyu tesisimizi 386'ya, sulama tesisimizi 3 bin 400'e çıkardığımızı, orman varlığımızı artırdığımızı görecekler. Ticarete baksalar, ihracatımızı 36 milyar dolardan her ay rekor kırarak 254 milyar dolara yükselttiğimizi, böylece istihdamı ve üretimi sürekli güçlendirdiğimizi, turizmde 51 milyonun üzerinde turist ve 46,5 milyar dolar turizm gelirine nasıl ulaştığımızı görecekler. Ekonomiye baksalar, maruz kaldığımız tüm tuzaklara ve yaşadığımız sıkıntılara rağmen ülkemizi 1 trilyon doların üzerinde milli gelire çıkardığımızı, satın alma paritesine göre dünyada 11'inci sıraya yükselttiğimizi görecekler. Sanayiye baksalar, ülkemizin artık 90 milyar doları bulan proje büyüklüğüyle savunma sanayisinde dünyanın önde gelen aktörleri arasına girdiğini, faaliyete geçirdiği 163 yeni organize sanayi bölgesi, 37 endüstri bölgesi, 100 teknoparkıyla küresel bir üretim üssü haline geldiğini görecekler. Çevre ve şehirciliğe baksalar, teslim ettiğimiz 1 milyon 158 bin ve inşası süren 413 bin konutla, 81 ilimize yayılan 81 milyon metrekare millet bahçeleriyle, dünyaya örnek olan sıfır atık uygulamalarıyla, deprem bölgelerini yeniden ayağa kaldırma çalışmalarıyla kendimizle yarıştığımızı görecekler. Çalışma hayatına baksalar, asgari ücreti 184 liradan 11 bin 402 liraya, en düşük emekli maaşını 64 liradan 7 bin 500 liraya çıkardığımızı, istihdamı 32 milyona yaklaştırdığımızı, çalışma şartlarını iyileştirdiğimizi görecekler. İnşallah bu yıl sonuna doğru özellikle emekli memurlarımızın maaşlarıyla ilgili şu anda Bakanlığımız çalışmasını yapıyor ve ilk Kabine toplantımızdan sonra yeni müjdemizi de inşallah emekli memurlarımıza açıklayacağız. Velhasıl hangi alana baksalar, büyüyen, güçlenen, itibarı artan, refahı yükselen, huzuru ve güvenliği tahkim olan bir Türkiye görecekler. Milletimiz, bu tarihi yürüyüşünde yanında olanlarla, kendisini yalnız bırakanları ve karşısında yer alanları hiçbir vakit unutmayacaktır. Bu ülkeye müstemleke muamelesi yapılırken seslerini çıkarmayan kimi siyasetçi ve aydın kesiminin, kendi politikasını belirleyip bağımsızca uygulayan Türkiye gerçeğini inkar etmek için gösterdikleri çaba ibretliktir. Ayaklarındaki prangaları parçalayıp atan Türkiye'nin paçasından çekiştirenlerin gayretleri beyhudedir” diye konuştu.
"Bizim dilimiz artık sadece 'Yüksel ki yerin bu yer değildir, dünyaya gelmek hüner değildir' mısralarını terennüm edecektir"
Bölgesel ve küresel denklemlerin anahtar ülkesi haline gelen Türkiye'nin, bu noktadan geriye dönüşü asla olmayacağını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bizim dilimiz artık sadece 'Yüksel ki yerin bu yer değildir, dünyaya gelmek hüner değildir' mısralarını terennüm edecektir. Bugün buradan bir kez daha ilan ediyorum, büyük ve güçlü Türkiye'nin doğuşuna engel olamayacaksınız. Türkiye Yüzyılı'nın yükselişine engel olamayacaksınız. Türk milletinin binlerce yıllık devlet ve medeniyet birikiminin inkişafına engel olamayacaksınız. Mazlumların ahıyla çınlayan yeryüzünün adalet ve merhametle yeniden dirilişine engel olamayacaksınız. İnsanlığın ortak sesi haline dönüşen hak ve hakkaniyet mücadelemizin yayılışına engel olamayacaksınız. Dünyada asırlardır süren sömürge ve zulüm düzeninin çöküşüne engel olamayacaksınız. Çünkü Cumhur İttifakı dimdik ayaktadır. Çünkü Cumhuriyetin yüz akı, Türkiye'nin ortak aklı AK Parti, kadroları ve müktesebatıyla dimdik ayaktadır. Çünkü aziz milletimiz, iradesi ve kararlılığıyla dimdik ayaktadır. Dünya yıkılsa, alem üstümüze gelse, gök girse kızıl çıksa Allah'ın izniyle biz bu davadan, bu yoldan, bu mücadeleden asla geri dönmeyiz."