Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “85 milyon yerine 6’lı Masadaki genel başkanlara hizmet edecek bir kuklayı aday diye dayatmak kibrin ve bencilliğin dik alasıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) tarafından ATO'da düzenlenen Yüz Yüze Türkiye Esnaf Buluşması programına katıldı. Erdoğan, kredi ve kooperatiflerin sayısının 932'e çıkartarak hizmet ağını genişlettiklerini belirtti. Geçen yıl esnafın kooperatifler vasıtasıyla kullandığı kredi bakiyesinin 123,2 milyar lirayı bulduğunun bilgisini veren Erdoğan, “Bununda 90,5 milyar lirası faizle indirimli kredilerdir. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesinin bir ayağını da ilk iş yerim projesi oluşturmaktadır. Özellikle genç girişimcilerimizi ilk iş yerim projesiyle uygun şartlarda iş yeri sahibi yapıyoruz. Aynı şekilde 1 milyon alt yapılı arsa kampanyasından aynı zamanda esnaflarımızın yararlanacağını düşünüyoruz. Birlikte üreterek birlikte çalışarak ülkemizi hedeflerine ulaştırana kadar bize durmak dinlenmek yok” diye konuştu.
Dünya'nın resesyonu konuştuğu bir dönemde Türkiye'nin 2021'de yüzde11.,4 ve 2022 ilk 3 çeyreğinde yüzde 6.2 oranına bir büyüme oranına ulaştığının bilgisini veren Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Geçtiğimiz dönemde sadece küresel krizlere karşı insanımızı korumakla kalmadık, ekonomi programımızı hem önümüzdeki engelleri aşacak, hem de büyük hedeflere yönelebilmemizi sağlayacak şekilde yeniden oluşturduk. Yatırım, istihdam, üretim ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme esasına dayalı ekonomi programımızı kararlıkla uyguladık. Dünya'nın resesyonu konuştuğu bir dönemde biz 2021'de yüzde 11.,4 ve 2022 ilk 3 çeyreğinde yüzde 6.2 oranına bir büyüme oranına ulaştık. Milli gelirimizdeki döviz kurundaki aşırı yükselişten kaynaklanan nisbi yavaşlamayı durdurup yeniden yükselişe geçtik. İstihdamda 31,5 milyonla tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştık. İhracatımızı 254,2 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Buraya nereden geldik 36 milyar dolardan geldik. Nereden nereye? Cari açığımızın en önemli sebebi olan enerji, Karadeniz gazından, yeni petrol kuyularına, güneş ve santrallerine kadar her alanda çok büyük bir atılım içindeyiz. Çalışanların ve emeklilerin ücretlerine yaptığımız yüksek oranlı artışla enflasyon sebebiyle oluşan refah kaybını telafi ediyoruz. Bu yıl uzun süredir emek verdiğimiz pek çok projenin hayata geçtiğine hep beraber şahit olacak sevincini hep beraber kutlayacağız.”
2023 seçimlerinde herhangi bir kazaya meydan vermemek gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “2023 seçimlerinde herhangi bir kazaya meydan vermemek gerekiyor. Yeni yönetim sistemimize göre seçimlerde Cumhurbaşkanı ayrı mecliste görev yapacak milletvekilleri ayrı seçiliyor. Biz Cumhur ittifakının adayı olarak aylardır milletimizin huzurundayız. Bir yandan bugüne kadar yaptıklarımızı anlatıyor bir yandan Türkiye 100 yılı vizyonumuzla geleceğimize ışık tutuyoruz. Ama er meydana olan seçim meydanında mücadele tek kişiyle olmuyor. Daha önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde karşımıza adaylar çıkmıştı. Onlarla yarışmış ve milletimizin teveccühüyle sandıkta ipi göğüslemiştik. Şimdi seçime kaldı şurada 4-5 ay ama hala karşımıza çıkabilen veya çıkartılabilen bir aday yok” dedi.
Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu'nun sözlerine ilişkin Erdoğan, “Bir masa kurmuşlar etrafında 6 kişi gözüküyor bir de gözükmeyen var 7, tabii bunun dışında kimler var bilmiyoruz. Habire toplanıp duruyorlar. Her defasında millet bekliyor ki aday çıkarsınlar da ülke ve millet için hayırlı bir yarış başlasın. Herkes bir aday ismi beklerken masadan çıka çıka ülkeyi altı kişi ile yönetecekleri kararı çıktı. En iyi siz bilirsiniz. kardeşlerim 6 kaptan bir gemiyi batırır, tek kaptan bir gemiyi gider. Yedekler ayrı. İki şoför bir arabaya muhakkak kaza yaptırır. Bunlar ise görünürde 6 kişiyle Allah bilir aslında kaç kişiyle ülkeyi yönetmeye talibiz diyorlar. Parlamenter sisteme tekrar geçeceğiz diyerek çıktıkları yolda döndüler dolaştılar sonunda dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem ortaya attılar.
Biliyorsunuz ülkemizde Cumhurbaşkanı seçilebilmek için en az her iki kişiden birinin oyunu almak gerekiyor. Ama bunların seçtiği Cumhurbaşkanı oyunu aldığı en az 2 kişiden biri değil masadaki 6 kişiye karşı sorumlu olacakmış. 2 kavram çok önemli güven ve istikrar. Ülkenin ve halkın hiçbir hayatı meselesinde kendi özgür iradesiyle karar alamayacak birini millet niye Cumhurbaşkanı diye başına geçirsin ki? Oyu millet verecek, ülkeyi 6 tane kayyum yönetecek. Bırakın davulun başkasının toprağın başkasının elinde olmasını bir tane davula 6 tokmak birden inecek. Bir yanda 25 -30 milyon insanın oyuna olan cumhurbaşkanı olacak. Diğer tarafta çoğu birkaç yüz bini bile bulmayan oy gücüyle onu yöneten 6 kişi olacak. Bu modeldeki cumhurbaşkanının Anadolu'daki insanımızın ‘kargaları uzak tutsun diye tarlasına koyduğu nedir? Bostan korkuluğunda' daha fazla iradesi daha fazla şahsiyeti daha fazla iktidar olabilmesi mümkün mü? Millet ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanı arıyor. Bunlar cumhurbaşkanının yönetecek 6 kişinin derdine düşmüş. Bu çarpıklığın bu akıl tutulmasının bu ihtiras kumkumasını millet ödeyecek. Bu millet bu oyunu bozar” diye konuştu.
“85 milyon yerine 6'lı masadaki genel başkanlara hizmet edecek bir kuklayı aday diye dayatmak kibrin ve bencilliğin dik alasıdır”
85 milyon yerine 6'lı masadaki genel başkanlara hizmet edecek bir kuklayı aday diye dayatmak kibrin ve bencilliğin dik alası olduğunun vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu sözleri kaydetti:
“Bu millet bu millet seçim meydanlarında açıkladığı hiçbir projeyi verdiği hiçbir sözü kifayetsiz muhterislerin kurduğu masadaki ağa babalarından izin ve icazet almadan gerçekleştirmeyecek kişiyi oraya çıkarmaz. Yıllarca istikrarsızlıktan yürütmede ki çift başladıktan çok çekmiş bizim gibi ülke böyle bir model önermek en başta millete hakaretti. Bu ülkede biliyorsunuz 6 ayda bir seçim yapıldı senede bir seçim yapıldı. Bir buçuk yılda bir seçim yapıldı. İstikrar diye bir şey kalmış mıydı ? Hayır meselenin çok daha vahim yani mutabakata vardır dedikleri bu sistemin mevcut anayasamıza alenen aykırı olmasıdır. Anayasanın vermediği bir yetkiyi kullanmaya çalışmanın adı demokrasi değil sivil darbe teşebbüsüdür. Bizim milletimiz nasıl Bürokratik vesayete sokak vesayetine, terör örgütleriyle kotarılmak istenen silah vesayetine boyun eğmemişse ise altılı masadaki muhterislerin sivil vesayetine karşıda dimdik duracaktır.
Uzaktan bir kumandayla hareket edecek olan bir cumhurbaşkanı adayına oy verin demek milletin aklıyla alay etmek demektir. 85 milyon yerine 6'lı masadaki genel başkanlara hizmet edecek bir kuklayı aday diye dayatmak kibrin ve bencilliğin dik alasıdır. Milletimizde böyle bir adaya ne oy verir nede bu adayın iradesine ipotek koyan vasilerine itibar eder. ‘Horozun çok olduğu yerde sabah olmazmış derler.' Bu kadar çok Cumhurbaşkanı silüetinin olduğu yerde eserde olmaz, hizmet olmaz. Daha da önemlisi ülkemizin dünyanın ve bölgemizin içinde bulunduğu fırtınalı sularda böyle bir yönetime yol alması savaşlardan krizlere uzanan gerilimleri başarıyla yönetmesi mümkün değildir.”