Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle :
Yaklaşık 3 haftalık aradan sonra yaptığımız Kabine'de yine ülkemizin geleceğine, milletimizin beklentilerine ilişkin konular vardı. Hasankeyf Tüneli ve bağlantı yollarını yaptığımız 8 Kasım'da İsveç Başbakanı'nı ülkemizde ağırladık. 1992 yılında kurulan 2010 yılında konseye dönüşen,, Türk Devletleri Teşkilatı bugün dünyanın önemli uluslararası yapıları arasına girmiştir. Türkiye olarak teşkilatın önümüzdeki dönemde hedeflediğimiz küresel ve bölgesel için her türlü katkıyı yapacağız.
14 Kasım'da gerçekleştirilen bombalı saldırıda 6 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yurt içinde ve yurt dışında eylemle bağlantılı birçok kişi yakalandı. Saldırının ardından G-20 de muhataplarımıza teröre karşı duruşumuzu ifade ettik.
Rusya ve Ukrayna liderleriyle görüşecek, bölgemizde yaşanan krizi en aza indirmeye çalışıyoruz. Taraflara yaptığımız telkinler sayesinde tıkanma noktasına gelen tahıl sevkiyatının 120 gün daha uzamasını sağladık. Katar Dünya Kupası açılışı... Açılış törenine katılan diğer liderlerle samimi bir görüşme gerçekleştirdik.
"DEPREM BÖLGESİNDE 87 MİLYON LİRA KULLANILDI"
(Düzce Depremi) Önemli bir yıkıma ve kayba sebep olmayan bu depremin ardından bakanlarımız ve tüm kurumlarımız vatandaşlarımızın yanında yer almıştır. Acil yardım ödeneği olarak 87 milyon lira deprem bölgesinde kullanılmış, 11 bin hanenin hafif hasarı için destek sağlanması kararlaştırılmıştır.
Cumartesi günü Konya'da çok sayıda eser ve hizmetin açılışını yaptık hem de Konyalı kardeşlerimizle hasret giderdik.
"VATAN TOPRAKLARININ GÜVENLİĞİNİ İÇİN KİMSEDEN İZİN ALMAYIZ"
Pençe-Kilit Harekat bölgesinde verdiğimiz 7 şehidimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyoruz. Ülkemizin sınırlarını koruma altına alma kararımız yaşadığımız her hadise ile güçlenmektedir. Biz vatan topraklarının, ve insanlarımın güvenliğini korumak için kimseden izin almadığımız gibi kimseye de hesap vermeyiz. Türkiye maruz kaldığı sayısız haksızlığa ve ambargoya rağmen kendi ihtiyaçlarını karşılayacak hale gelmiştir. Bu hakikat, meşakkatli sürecin ardından da olsa müttefiklerimiz başta olmak üzere tüm kesimler tarafından kabul edilmektedir. Geldiğimiz yer itibariye bölgesel ve küresel ilişkilerimizi gözden geçirerek biz de kendimizi bu yeni duruma hazırlıyoruz.
Bu şekilde davranmamış olsaydık, terör örgütleriyle kurdukları bağlantıları... Bunu yapmadığımız gibi bölgesel ve insanı yaklaşım yüzünden ilişkimizi düşürdüğümüz ülkelerle selamı kesmedik. Türkiye'nin siyasi, ekonomik, askeri ve milyonlarca kardeşimizin güvenli, huzurlu müreffeh... Orada yaşayan kardeşlerimizin bundan sonra endişesi olmasın. Attığımız her adım, coğrafyamızın insani ve tarihine sahip çıkarak, hepimizin geleceği için inşa amacı taşımaktadır.
"HİÇ KİMSE TÜRKİYE'NİN ASKERİ HAREKATLARINDAN RAHATSIZ OLMASIN"
Biz hiçbir yere öldürmek, yıkmak için gitmedik, gitmeyiz. Biz yaşatmak, inşa etmek için varız. 85 milyon vatandaşımız, yakın coğrafyamızda yaşayan on milyonlarla kardeşimiz bu hakikatin şahididir. Bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Hiç kimse Türkiye'nin güvenlik ve huzur askeri harekatlarından rahatsız olmasın. Çünkü bu ülkenin tarihinde zulüm yoktur. Bu ülkenin tarihinde sadece adalet, merhamet, birlikte yaşama vardır. Karşımıza çıkartılan teröristlerin de üzerimize salanların topunu tek bir şehidimizin tırnağına değişmeyiz.Her şehidimiz öfkemizi kabartan, kararlılığımızı perçinleyen bir yaradır. Bu milletin belki kanını dökebilirsiniz ama bu milletin istiklaline ve istikbaline dokunmaya kimsenin gücü yetmez, yetemez. Teröristleri kendilerini bekleyen acı akıbetten, kendilerini çok güvendikleri terör baronları da kurtaramayacak.
"SÖZLEŞMELİ PERSONEL STATÜSÜNÜ YENİDEN BELİRLEDİK"
Türkiye son 20 yılda, her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da önemli mesafe kat etmiştir. En yüksek asgari ücret artışları, gelir vergisi dışında bırakılması son dönemde yapılmıştır. Türkiye Eylül ayında tarihinin en yüksek rakamı olan 31,4'e ulaşmıştır. Uzun yıllardır beklenen memurların ek gösterge artış süresini daha önce çözüme kavuşmuştuk. Bu çalışma ile 657 sayılı memur kanununu, sözleşmeli personel statüsünü yeniden belirledik. Sözleşmelilerin kadroya geçişinde 3 yıl bu statüde çalışmış olması aranacaktır. Ayrıca 1 yıllık memur aday süresi olacak.
"3 YILI DOLMUŞ SÖZLEŞMELİLER HEMEN ADAY MEMURLUĞA GEÇİŞ YAPABİLECEK"
Hali hazırda 3 yılı dolmuş sözleşmeliler hemen aday memurluğa geçiş yapabilecektir. Yeni statüye göre 424 bini isteğe bağlı olarak kadroya geçebiliyor. Kadro dışında kalanlar, sözleşmeli askeri personel, sözleşmeli meclis danışmanı, sağlık yöneticisi ve tamamı sözleşmeli kurum çalışanlarıdır. Kadroya geçen personel kurumlar arası nakil hakkına 4 yıllık sürecin ardından kavuşacaktır. Böylece kamu çalışanlarının önemli bir sorununu daha çözerek sözleşmeli kadro statüsünü sürdürülebilir bir hale getiriyoruz. Yaptığımız bu kamu personel reformunun, kadroya geçen 424 bin sözleşmeliye ve ailesine hayırlı olsun diliyorum.
