Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Sabotaj siyasetine teslim olmadık"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sabotaj siyasetine teslim olmadıklarını belirterek, "Partimizin ufkunu burada çizdik, Türkiye’ye dair hayallerimizi Pınarhisar’da somutlaştırdık" dedi.
Kırklareli mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz Kırklareli’ni çok seviyoruz. Bugün Kırklareli bir başka. Bizleri sağlıkta afiyetle buluşturan Rabbime hamd olsun. Bizleri bağrınıza bastınız, yalnız olmadığımızı hissettirdiniz. Her birinize teşekkür ediyorum. Benim Kırklarelili kardeşlerim iradesine sahip çıktığı müddetçe bize dergi kapaklarının tehdidi sökmez. Nice engelin üstesinden biz zaten böylece geldik. Bunlara fırsat vermedik, nice saldırıyı ihaneti böyle savuşturduk. 14 Mayıs’ta da aynısını başaracağız. Birliğimize beraberliğimize sıkı sıkıya sahip çıkacağız. Bizi ayırmak isteyenlere, hayat tarzı korkuları üzerinden ayırmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Buradan çocukluk yıllarımı geçirdiğim Roman kardeşlerimi selamlıyorum" dedi.
Türkiye Yüzyılı’nı omuz omuza inşa edeceklerini belirten Erdoğan, "Ne diyorlar, Öcalan’ın cezaevinin kapısını kıracaklarmış, ne diyorlar Selo’yu cezaevinden çıkaracaklarmış. Bu Selo ne yaptı Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşlerimizi bunlar öldürdüler. Buraya gelmeyen eşinize dostunuza akrabanıza mutlaka ulaşacaksınız. Cumhurbaşkanımızın selamı var deyip 14 Mayıs’ın önemini anlatacaksınız. Kırklareli’nde kapısı çalınmadık, yüreğine dokunmadık kimseyi bırakmayacağız. Ben sizin kıdemli komşunuzum. Seçimi milletimizin kalbinde gözünde kazanacağız. Hani benim her zaman sözüm var ya; kale içeriden fethedilir. Kaleyi içeriden kimler fetheder? Kadınlar, hanımlar fetheder. Kırklareli’nin benim siyasi hayatımda farklı bir yeri var. Okuduğum şiir yüzünden cezalandırıldığımda Kırklareli bizi misafir etti. O kara günleri unutmadık. Milletimizin bize karşı gösterdiği vicdanlı duruşu unutmadık. Kırklareli insanının bize nasıl sahip çıktığını unutmadık. Pınarhisar’ı bir zindan olarak değil Medrese-i Yusufiye olarak gördük. Partimizin ufkunu burada çizdik. Türkiye’ye dair hayallerimizi Pınarhisar’da somutlaştırdık. 3 Kasım 2002’de Anadolu ihtilalini gerçekleştirdik. Milletimizin ayağına vurulan vesayet zincirlerini, kriz, darbe prangalarını tek tek parçaladık. Türkiye her alanda başarıdan başarıya koştu. Elbette her insan gibi eksiklerimiz de olabilir. Kardeşlerim, bürokratik vesayetin takoz koyduğu projelerimizi burada saymaya kalksak bitiremeyiz. unlara rağmen ülkemiz ve milletimiz için en hayırlısı neyse onu yapın ondan sonra da yolumuza milletimizle devam edeceğiz. Biz bu sabotaj siyasetine teslim olmadık. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Aziz milletimize hizmetkar olmak için daha fazla ter dökeceğiz. Bunu Kırklareli’nin desteği ile başaracağız. Hedeflerimize ulaşmak için daha çok koşacağız. 5 gün kaldı. Kapı kapı dolaşıyor muyuz, sandıkları patlatıyor muyuz" dedi.
Erdoğan, "Bunların her seçim öncesi açtığı bir vaat bohçası var. Buradan seçtikleri vaatleri gittikleri yerlerde sağa sola savururlar. Bedava traktör vaatleri vardı verdiler mi çiftçi kardeşlerim. Bedava elektrik, su, ulaşım vaatleri vardı. Yaptılar mı? Akıllarına gelen her şeyi söylerler. Bay bay Kemal bu işin piridir. Yalanda O’nun üzerine yok. Vaatlerini seçimden sonra kenara koyarlar bir dahaki seçime kadar yüzüne bakmazlar. Bu eski Türkiye’nin siyasetçi modelidir. Bu anlayışa son verdik. Seçim meydanlarında neyi vaat ediyorsak göreve gelince tek tek hayata geçirdik. En düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya bayram ikramiyelerini 2 bin liraya yükselttik. 60 yıllık hayalimiz yerli aracımız Togg’u yollara uğurladık. Bay bay Kemal ve ortaklarının böyle bir gaz yok dedikleri Karadeniz gazını evlere getirdik. Biz ne dersek yaparız. Bizde yalan yok. Her şey doğruluktur. Bu ayki doğalgaz kullanımını ücretsiz yaptık. Bir sene mutfak ve ısınma için içinde 25 metreküp doğal gaz bedelini faturalardan düşeceğiz. Kırklareli’nde, Edirne’de, Tekirdağ’da söylediklerimizi Ankara’ya dönünce unutanlardan olmadık. Milletimizin kapısını çaldığımızda önce karnemizi gösterdik, sonraki dönemde ne yapacaklarımızı anlattık. Milletimizin kapısını tekrar çaldığımızda hesabımızı verdik, sonra 5 yılda neler yapacağımızı anlattık.
Öyle bay bay Kemal gibi Londra’daki tefecilerden para dilenmeyeceğiz, ülkemizin ekonomisini IMF komiserlerine teslim etmeyeceğiz.
Davosta’yız. Bebecan benim bakanımdı o zaman. IMF’ye 23.5 milyar borcumuz var. IMF yetkililerine ’Siz paranızı tahsil ediyorsanız Türkiye’nin başbakanı benim. Siz Türkiye’nin siyasi geleceğine müdahale edemezsiniz’ dedim. Tabii sustu. Bebacan da kızardı bozardı. Bunların irade koyma kabiliyeti yok. Bunlar zavallı. 2013’e geldiğimizde IMF’e olan borcumuzu bitirdik. 2013’ten sonra bir kuruş almadık.
Bay bay Kemal’in sözcüsü ve İP’in eskiden merkez başkanlığı yapmış olan mensubu otel lobisinde görüştü. Bize IMF’ye borçlanma tavsiyesi yaptılar. Biz böyle bir şeye ihtiyacımız yok dedik. Bay bay Kemal sen Londra’daki tefecilere git avucunu yalayacaksın. Onlardan sana yar olmaz. Ama sen zaten seçim kazanamayacaksın ki. Sen ciddi manada zavallısın. Onun gibi gizli gizli buluşup sözler vermeyeceğiz. kendi kaynaklarımızı kullanacak kimseye el açmadan toplumumuzun refahını artıracağız. Kırklareli halkının bizi yalnız bırakmayacağına inanıyorum. Kardeşlerim bunca altyapıyı üstyapıyı biz Londra tefecilerinden aldığımız para ile mi yaptık. Çanakkale Köprüsü’nü tefecilerden aldığımız para ile mi yaptık. Millete hizmet bir gönül ve aşk işidir. Bunun için de yürük gerekir, bilek gerekir ülkeye sevdalanmak gerekir. Ziya paşa çok güzel bir söz söylemiş. Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri. Aşkı olmayandan ufku olmayandan bu ülkeye ne de Kırklareli’ne hayır gelir. Kumar mı noter mi olduğuna karar vermeyen masadan Kırklareli’ne hayır gelir mi? Sabah akşam didişen koalisyon gençlerimizin sorunlarını çözebilir mi? Bizim vaadimiz açık; ülkemizin kalkınma hamlelerini nasıl gerçekleştirdi isek bugün de milletimizin ne meselesi varsa biz çözeriz. Kira problemini de çarşı pazardaki aşırı fiyat artışlarını da yine biz çözeriz. 30 milyar lira kamu yatırımı yaptık Kırklareli’ne. Bay bay Kemal senin belediye başkanın Kırklareli’ne ne yaptı? Gelirken yolların halini gördüm, rezalet. İstanbul, Ankara ortada, rezalet" dedi.
İstanbul, Edirne, Tekirdağ’ı birbirine bağlayacak hızlı trenin yapımının devam ettiğini belirten Erdoğan, "Projenin tamamlanması ile Halkalı Kapıkule arası 4 saatten 1 buçuk saate düşecek. 14 Mayıs’tan sonra hizmetlerimize yenilerini ekleyeceğiz. Bunlar Kürt kardeşlerimizi de istismar ediyor. Kahrolsun PKK demeyi sandıkta yapacağız. Kırklareli’ndeki kardeşlerimize layık gördükleri masa ve adayları bu. Gençlerimize umut diye pazarladıkları bu. 14 Mayıs’ta Kırklareli bunlara unutamayacakları ders verecektir. Kandil’dekiler kitapsız, ezansız, bayraksız. Ama karşımda bayrağıyla kardeşlerim var" dedi.