Denizde halıya sarılmış halde cesedi bulunan Sedef Güler cinayetine ilişkin duruşmanın görülmesine başlandı

4 Mart 2025 18:25

Denizde halıya sarılmış halde cesedi bulunan Sedef Güler cinayetine ilişkin duruşmanın görülmesine başlandı

Denizde halıya sarılmış halde cesedi bulunan Sedef Güler cinayetine ilişkin duruşmanın görülmesine başlandı
?v=1
Büyükçekmece’de denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılı halde cansız bedeni bulunan Sedef Güler’in öldürülmesine ilişkin 3 sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmada tanık olarak beyanda bulunan Sedef Güler’in arkadaşı Ayça Özer cinayetten sonra sanık Yavuz’u aradığını söyleyerek "Sedef’in sanık Yavuz ile buluştuğunu düşündüm çünkü Yavuz Sedef’e iş bulacağını söylemişti. Yavuz’u aradım, ‘Sedef ile görüşmedim, haber alırsanız bana da söyleyin’ dedi. Çok soğukkanlı bir şekilde konuştu hiç şüphelenmedik" dedi.
Büyükçekmece Mimar Sinan Sahili’nde 7 Haziran günü denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılmış ve ağırlık bağlanmış şekilde bir kadın cesedi bulunmuştu. Hayatını kaybeden kadının 24 yaşındaki Sedef Güler olduğu tespit edilerek 3 sanık hakkında iddianame düzenlenmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında sanıkların yargılanmasına başlandı. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Fırat Baykara SEGBİS ile katıldı. Tutuklu sanık Yavuz Güngör ise SEGBİS’te yaşanan yoğunluk nedeniyle duruşmaya bağlanamadı. Taraf avukatları ile maktul Sedef Güler’in annesi ve kız kardeşi de salonda hazır bulundu.

"Bulunduğum koğuşta can güvenliği sorunum var iddianameyi okuyamadım"
Tutuklu sanık Fırat Baykara, savunmasında tekstil işi ile uğraştığını söyleyerek, "İddianameyi okuyamadım. Bulunduğum koğuşta can güvenliği sorunum var bu nedenle okuyamadım. Ben savunmamı mahkeme huzurunda yapmak istedim ama kabul olmadı sanırım. Suçsuz olduğumu ispatlamak istiyorum o yüzden mahkeme huzurunda savunma yapmak istiyorum" dedi.
Mahkeme sanık Baykara’nın savunmasını mahkeme huzurunda yapması talebinin kabulüne karar verdi.
Sanık Yavuz Güngör ise SEGBİS’te yaşanan yoğunluk sebebiyle bağlantı kurulamaması nedeniyle savunma yapamadı.

"Yavrum vahşice katledildi"
Sedef Güler’in annesi Gülüzar Sezer ise, "Benim yavrum vahşice katledildi. Bu canavarları ben televizyonda da görüyordum zaten. Onlar benim karşımda olacaklar duruşma salonunda öyle beyanda bulunacağım. Adaletin benim arkamda olmasını istiyorum. Ben çocuğumun cenaze haberini bile basından öğrendim" şeklinde konuştu. Müşteki avukatı, "Adli Tıp Kurumu raporunda Sedef’in üzerinde bir kadın bir erkek DNA’sına rastlanılıyor. Bunun araştırılmasını istiyorum. Biz bu şahısların kim olduklarının tespit edilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı. Tanık Zafer Erciyes ise, "Ben emlakçılık yaparım. Fırat Baykara ofisime gelerek ev kiralamak istediğini söyledi. Evde yalnız yaşayacağını da belirtti. Böyle bir hadiseye neden olacak biri gibi görünmüyordu" şeklinde konuştu.

Sedef’i öldüren sanık cinayetten sonra "Haber alırsanız bana da söyleyin" demiş
Tanık Ayça Özer ise, "Sedef benim liseden arkadaşım. Sanıklardan Yavuz’u tanırım. Yavuz ile sosyal medyadan tanıştık. Tanıştıktan sonra sevgili olduk. Görüşmeye devam ettiğimiz süreçte Sedef’i sanık Yavuz ile tanıştırdım. O dönem Sedef iş arıyordu. Yavuz, Sedef’e iş bulma konusunda yardımcı olabileceğini söyleyince telefon numaralarını aldılar. Sonra ben sezonluk bir işte çalışmak için Sedef’in ablası Sevda ile Marmaris’e gittim. Marmaris’te Sevda ve ben konuşmak için Sedef’i aradık. Aramalar ya meşgule düştü ya açılmadı. Sonra telefonlar da çalmamaya başladı. Biz endişelenmeye başladık. Sedef’in annesini aradık. İş için görüşmeye gittiğini söyledi. Sedef’in sanık Yavuz ile buluştuğunu düşündüm çünkü Yavuz Sedef’e iş bulacağını söylemişti. Yavuz’u aradım, ‘Sedef ile görüşmedim, haber alırsanız bana da söyleyin’ dedi. Çok soğukkanlı bir şekilde konuştu hiç şüphelenmedik. Biz Sevda ile İstanbul’a dönme kararı aldık endişelendiğimiz için. Döndük ve Adli Tıp Kurumu’nda Sedef’in tespit edildiğini öğrendik. Yavuz’un bir kere arabasında silah gördüm. 3 defa aynı ortamda bulunduk hepsinde uyuşturucu kullandı. Sedef sadece iş için görüştü Yavuz ile. Sedef çok güler yüzlü sevecen bir insandı. Asla uyuşturucu kullanmazdı" dedi.
Tanık Tayfun Yapıcı ise, "Biz balığa çıktık akşam saatlerinde. Sabah şafak atmıştı geri dönerken. Büyükçekmece Mimar Sinan Köprüsü’nün altından geçerken tam orada halı vardı. Halının yanına yaklaştık saçlar falan vardı. Sahil güvenliğe haber verdik" şeklinde beyanda bulundu.
Tanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme tutuksuz sanık Yiğit Hüseyin Ayvalık hakkında ifadesi alınıp serbest bırakılmak üzere yakalama kararı çıkarılmasına da karar vererek duruşmayı erteledi.
Duruşmanın bitmesinin ardından Sedef Güler’in annesi Gülüzar Sezer gözyaşlarına hakim olamadı.

İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Fırat Baykara, Yavuz Güngör ve Yiğit Hüseyin Ayvalık şüpheli sıfatıyla yer aldı. İddianamede denizde cansız bedeni bulunan Sedef Güler’in halıya sarıldığı, ellerinin koli bandı, ayaklarının ise zincir ve dambıl ile bağlandığının tespit edildiği belirtildi. Sedef Güler’in cansız bedeninin sarılı olduğu halı üzerinde halı yıkama fabrikası etiketi bulunduğu da iddianamede aktarıldı. Polis ekiplerince etiketteki firmaya gidildiğinde halının Zafer E. isimli kişi tarafından verildiği ifade edildi. Emniyet güçleri tarafından ifadesi alınan Zafer E. emlak işi yaptığını söyleyerek halının bulunduğu evi Fırat Baykara’ya kiraladığını anlattı. Halının bulunduğu evin Baykara tarafından kiralandığı ve Yavuz Güngör isimli sanık ile beraber kullanıldığı da soruşturma aşamasında tespit edildi. Yapılan incelemelerde 4 Haziran günü bir şahsın araç ile Sedef Güler’i Yavuz Güngör’ün kızı ile birlikte yaşadığı ikamete bıraktığı iddianamede belirtildi. Burada Sedef Güler ile Yavuz Güngör’ün kızı Y.H.G. arasında tartışma çıktığı ve Yavuz Güngör’ün Sedef Güler ile beraber Fırat Baykara adına kiralanan eve gittiği kaydedildi. Fırat Baykara’nın sonradan eve geldiği iddianamede açıklandı. Yavuz Güngör ve Fırat Baykara’nın Sedef Güler’i tespit edilemeyen bir nedenden dolayı burada öldürdükleri, cesedi yok etmek için plan yaptıkları ve bir gün sonra buluşmak üzere evden ayrıldıkları iddianamede aktarıldı. Sanıkların 6 Haziran’da tekrar buluştukları ve maktulün cesedini koyacakları valizi, zinciri ve ağırlığı aldıkları da iddianamede ifade edildi. Yavuz Güngör ve Fırat Baykara’nın Sedef Güler’in ellerini koli bandı ile bağladığı, halıya sardığı, ayaklarını zincir ve dambıl ile bağlayıp Mimar Sinan Köprüsü’nden aşağıya attıkları da iddianamede kaydedildi. Baykara’nın daha sonra polise giderek "Yavuz beni Gürpınar’da bulunan ikametine çağırdı. Eve gittiğimde hareketsiz yatan bir kadın gördüm, kontrol ettim, yaşam belirtisi yoktu. Polise haber vermek istediğimde Yavuz Güngör bana silah çekti. Nalburdan zincir ve ağırlık aldıktan sonra kadını halıya sardık. 7 Temmuz günü ise Büyükçekmece sahil tarafına gittik. Cesedi köprü üzerinden suya attık" dediği ifade edildi. Yavuz Güngör ise ifadesinde, maktul Sedef Güler’i 4-5 ay öncesinde tanıdığını söyleyerek, "4 Haziran’da kızımla yaşadığım eve geldim. Sedef yanımdaydı. Kızım bizi evden kovdu. Evden kovulunca Sedef Güler ile beraber diğer adrese geçtik. Sedef bana burada ellerinin ve ayaklarının kasıldığını söyledi. Sabah olduğunda kötü durumda olduğunu söyledi. Fırat Baykara’yı aradım, geldi. Daha sonra Fırat ile tekrar buluşmak üzere ayrıldık. Tekrar buluştuğumuzda nalburdan iki adet zincir, iki adet asma kilit, bant aldık. Aynı gün Sedef’i bıraktığımız adrese gittik. Cesedi halıya sardık. 7 Haziran’da ise cesedi denizle gölün birleştiği mevkiden attık" ifadelelerini kullandı.
Yavuz Güngör’ün Yiğit Hüseyin Ayvalık aracılığıyla Yunanistan’a gönderildiği ancak daha sonra bir şekilde ülkeye iadesi sağlandığı ve Güngör’ün Edirne’de yakalandığı belirtildi. Sedef Güler’in Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsi işleminin sonucunda ölüm nedeninin belirlenemediği belirtildi. Öte yandan Adli Tıp Kurumu 1 İhtisas Dairesi’nin incelemesinde maktulün kanında uyuşturucu madde bulunduğu, ölümünün uyuşturucu, uyarıcı madde sonucu meydana gelmiş olabileceği ancak baş, boyun bölgesinde ileri derecede çürüme nedeniyle yumuşak dokularında ayrıntılı analiz yapılamadığı yönünde değerlendirme yapıldı. İddianamede Fırat Baykara ve Yavuz Güngör’ün ‘nitelikli kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Yiğit Hüseyin Ayvalık’ın ise Yavuz Güngör’ün yurt dışına kaçmasına yardım etmesi gerekçesiyle ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapsi istendi.
Etiketler :
Yorumlar (0)
Hava Durumu
+7
°
C
H: +
L: +
Konya
Çarşamba, 04 Aralık
7 Günlük Hava Tahmini
Pe Cu Ct Pz Pt Sa
+ + + + + +10°
-2° -1° + +