Deprem sonrası molozlar geri dönüşüme kazandırılıyor
Malatya İnönü Üniversitesinde görevli Doç. Dr. Müslüm Murat Maraş, deprem sonrası yıkılan binaların enkazlarındaki molozları geri dönüşüme kazandırılarak elde edilecek malzemeden daha yüksek dayanımlı yapı malzemeleri üretebileceklerini söyledi.
“Asrın Felaketi” olarak nitelendirilen ve 11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Depremlerde yıkılan binaların enkazlarındaki molozların geri dönüşüme kazandırılması gerektiğini belirten İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müslüm Murat Maraş, depremin vurduğu şehirlerde yıkımdan geriye kalan molozların çevreye zarar vermeden geri dönüşüme kazandırılarak ekonomiye katkı sağlanması gerektiğine dikkat çekti.
“Geri dönüşümlü beton malzemeleri tekrardan ekonomiye kazandırabileceğiz”
İnşaat molozlarının kendi aralarında ayrıştırıldıktan sonra geri dönüştürülerek elde edilecek malzeme ile inşaatlarda dayanıklılığı artıracak ürün elde edeceklerini belirten Maraş, “ İlk etapta molozların malzemeleri kendi aralarında ayrıştırılabilir. Özellikle demirlerin çıktığı malzemeler, plastikler, camlar bunlar kendi aralarında ayrıştırılabilir. Ama bizim burada yaptığımız çalışmada ise özellikle beton kısmında. Geri dönüşümlü beton malzemeleri tekrardan ekonomiye kazandırabileceğiz. Bunlar kontrollü bir şekilde geri dönüşüme kazandırıldığı sürece özellikle ülkemiz için hem maliyet olarak hem de ekonomik olarak ciddi önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
300 milyon ton moloz geri dönüşüme kazandırılacak
Yaklaşık 300 milyon tonu bulması öngörülen moloz yığınlarının geri dönüşüme kazandırılmasıyla uzunca bir süre yapı malzemesinin, inşaat sektöründe kullanılabileceğinin altını çizen Maraş, "Yıkılan binalardan çıkan istatistiklere göre yaklaşık 300 milyon tona yakın malzemenin şuanda geri dönüşüme gittiği söyleniyor. Kentsel dönüşümle birlikte orta ve ağır hasarlarında yıkılacağını düşülecek olursak bu bir milyar tonu geçeceği düşünülüyor. Ülkemizde yaklaşık çimento sektöründe üretilen 80 milyon tona yakın bir malzeme varken burada yaklaşık 10-15 yıllık bir yapı malzemesini inşaat sektörüne kazandırabiliriz” diye konuştu.
“Yeni yöntem ile düşük dayanımlı yapı malzemelerini ultra yüksek dayanımlara çıkartabiliyoruz”
Çimento sektörünün alternatif malzemelere yönelmesi için geri dönüşümden elde edilecek ürünlerin inşaatlarda kullanılacak çimento ihtiyacını da karşılayabileceğine değinen Maraş, “Burada yaptığımız çalışmada özellikle malzemenin düşük kalitesini yeni geliştirdiğimiz yöntemlerle daha yüksek dayanımlara çıkartabiliyoruz. Kullanılan yapı malzemeleri genelde düşük dayanımlı yapı malzemeleri. Bizim geliştirdiğimiz yeni “alkali aktivasyon yöntemi” dediğimiz yöntemle yüksek dayanımlara hatta ultra yüksek dayanımlara çıkartabiliyoruz. Özellikle sadece çimentoda elde edemediğimiz dayanımları bu geliştirdiğimiz yöntemle elde edebiliyoruz. En son yaptığımız çalışmada C100-120 betonla yaklaşık Malatya Büyükşehir Belediyesi ve İnönü Üniversitesinin ortak projesinde bunu alt yapılarda kullanılacak çimentosuz beton boru ürettik. Uygulamasını da yaptık bundan sonraki süreçte bunların çeşitli olarak detaylandırılıp hem alt yapılarda hem de üst yapılarda kullanımı rahatlıkla sağlanabilir.
Şuanda Paris Antlaşmasında karbon salınımı en yüksek olan yapı malzemelerinden bir tanesi de çimento sektörü. Çimento sektörünün yeni alternatif malzemelerine yönelmesi için bu kaynakların tekrardan kullanılması hem inşaat sektöründe çimentoya olan ihtiyacın bir kısmının bu şekilde giderilmesi sağlanacak hem de dünyada bunanla ilgili örnek bir proje olacak ve bunun ülkemiz olarak önemli bir projeye adım atılacağı düşünülmektedir” diye konuştu.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.