"Gençler tasarruf yapamadığı için pişmanlık yaşıyor"
Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “Eğer gençlerimizin tasarruf bilincini artırabilirsek ve öz kaynakları doğru yöneterek finansman ihtiyacını sağlayabileceklerini anlatabilirsek kredi notu ile değerlendirilmeyi reddeden, finansal açıdan özgür bir kuşak ortaya çıkacaktır” dedi.
Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, Bankrate’in 3 bin 700 kişiyle gerçekleştirdiği bir ankete göre gençlerin finansal pişmanlık oranının yüzde 60 seviyesinde olduğunu ifade ederek, “Genç kuşakların yaşadığı finansal pişmanlıkların ilk sırasında acil durum birikimlerini harcamak ve yeterince kenara para atamamak, yani tasarruf yapamamak yer alıyor. Genç kuşakların ikinci sırada yer alan pişmanlığı ise çok fazla kredi kartı borcuna girmek. Bir ülkenin gelişebilmesi, ekonomik koşullardan bağımsız olamaz. Eğer tasarruf bilincini artırabilirsek, öz kaynaklarımızı kullanarak dış borçlanmayı azaltabiliriz. Bu denge oluştuğunda ekonomik koşullar iyileşecek ve buna bağlı olarak halkın, en önemlisi de bu ülkenin geleceği olan gençlerimizin refahı artacak, gelecek endişeleri azalacaktır. Gençlerimiz, tasarruf finansmanı sistemiyle temas ettiği ve bu sistem içerisinde varlık gösterdiğinde kredi notu ile değerlendirilmeyi reddeden, finansal açıdan özgür bir kuşak ortaya çıkacaktır” dedi. Orak, sözlerine şöyle devam etti:
“Mevcut borçlanma sistemi sürdürülebilir olmamakla birlikte tasarruf edenin kazandığı yeni bir döneme giriyoruz. Kendi öz kaynaklarını yönetebilenlerin ayakta kaldığı, öz kaynaklarını planlayarak tasarruf yapanların ev ve araç sahibi olabileceği yeni bir çağ başlıyor. Tüm dünya ülkeleri, kaynak verimliliği ve enflasyon odaklı gelecek planları yapıyor ve tasarrufun gücünden faydalanıyor. Bu durum bizim gibi tasarrufu kültür haline getiren bir ülkede çok daha etkili sonuçlar doğuracaktır.”
Borç çıkmazında olan gençlere çağrı
Gençlerin finansal gelişimlerinin en kritik dönemlerinde borç sarmalına girdiğini ifade eden Orak, "Credit Karma tarafından yayınlanan rapora göre kredi borçları nedeniyle kredi notu düşük olan genç nesil, orta ve uzun vadede araç ve konut alımları, eğitim, seyahat ve evlilik giderlerini kapsayan ihtiyaçlar söz konusu olduğunda finansman açısından daha da zor bir duruma düşebilir" diye konuştu.
Konunun kısa ve orta vadede etkilerini değerlendiren Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “Gençlerimiz finansal açıdan risk altında ve bizim kayıp kuşak oluşumuna sebebiyet verme lüksümüz yok. Gençlerin tüketim alışkanlıklarını da göz önünde bulundurarak karşı karşıya kaldıkları riskleri bertaraf edebilecek yeni finansal çözümler sunmalıyız. Bunun en iyi yöntemi de tasarruf bilincinin ve kapasitesinin artırılmasıdır. Genç nesilleri finansal özgürlüğüne kavuşturabilmenin tek yolu ise tasarruf finansmanından geçmektedir” ifadelerini kullandı.
Mevcut finansman türlerinin suni ödemelerle borçlanma yükünü artırarak yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini savunan Orak, “Credit Karma’nın son raporu ABD’deki genç bireylerin ortalama borç balonlarının geçen yılın son çeyreğinde, bir önceki üç aya kıyasla yüzde 3,1 arttığını ortaya koydu. Ayrıca araştırmaya göre gençler, 30 günden fazla gecikmiş herhangi bir kredi kartı, mortgage, öğrenci kredisi, sağlık kredisi, otomobil kiralama veya otomobil kredisi hesaplarını içeren vadesi geçmiş borçlarda artış gören tek nesil. Halihazırda kredi puanı düşük olan genç kuşak, orta ve uzun vadede araç ve konut alımları, eğitim, seyahat ve evlilik giderlerini kapsayan ihtiyaçlar söz konusu olduğunda finansman açısından daha da zor bir duruma düşebilir. Yayınlanan raporda yer alan veriler bize şunu gösteriyor; geleceği emanet edeceğimiz gençlerimiz, finansal açıdan bir çıkmaza sürükleniyor. Hayata borçlu başlayan ve kendi finansal meseleleriyle beli bükülen bir neslin ülkesini muasır medeniyetler seviyesine çıkarması ve ekonomik kalkınma için fayda sağlaması beklenemez. Kamu ve özel sektör iş birliği ile öncelikle var olan sıkıntıları gidermeye odaklanmalı; ayakları yere basan, finansal özgürlüğünü kazanmış gençler yetiştirmeliyiz. Bu anlamda borçların yapılandırılması ve finansal okuryazarlık düzeyinin artırılması ilk adım olmalıdır. Öte yandan gençlerimizin faiz yüküyle karşılaşmadan ve en önemlisi borçlanmadan kendi birikimleri ile mal edinmelerini mümkün hale getiren tasarruf finansmanı sistemi teşvik edilmelidir” diye konuştu.
“Ekonomik dengeyi sağlayamayan gençler borçlanmaya devam ediyor”
Günümüz ekonomik koşulları altında finansal dengeyi koruyabilmenin tasarruf ile mümkün olduğunun altını çizen Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “NerdWallet tarafından yapılan bir ankete göre, gençlerin kredi kartlarından gecikme ücreti ödeme ya da avans alma olasılıklarının daha yüksek olduğu saptandı. Pandeminin oluşturduğu ekonomik sarsıntı ve sonrasında gelişen enflasyonist ortam bu tür kaçınma davranışlarını daha yaygın hale getirdi. Banka ve kredi kartı hesaplarının göz ardı edilmesinin sonuçları arasında aşırı harcama ve derin borçlar yer alıyor. Finansal kaçınma adını verdiğimiz bu durum, ekonomik yapının temelden sarsılmasına neden olabilecek kadar ciddi bir durumdur. Borçtan kaçınmak; ev ve araç sahibi olmak, iş kurmak gibi daha sonraki dönüm noktalarını zorlaştırabilir. Önlem almazsak ve gençlerimizi koruyup bu durumdan kurtaramazsak sonuçları herkes için çok ağır olabilir. Dolayısıyla bir an evvel tasarruf bilincini artırmak, tasarruf finansmanı sistemine dahil olarak sağlayacakları faydaları anlatmak ve gelecekte yaşayacakları pişmanlıkları ortadan kaldırmak zorundayız” dedi.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.