Binlerce yıldır madencilik yapılan ve Türkiye'de adını değerli bir madenden alan tek şehir olan Gümüşhane'de aktif olarak faaliyet gösteren 3 ayrı maden firması ve yüzlerce maden işçisi bulunuyor. Yerin metrelerce altında gece-gündüz demeden çalışan ve birçok zorluk yaşayan madenciler ekmek kavgası veriyor. Her birinin ayrı bir hayat hikayesi bulunan madenciler yaptıkları işe alıştıklarını ve ekmeklerini kazanmak için bu zorlu mesleğe mecbur olduklarını söylüyor. Kentte özel bir maden firmasında çalışan 3 kardeş ise göze çarpıyor. Uzun yıllardır madencilik yapan Yaşar, Ahmet ve Arif Sarı babalarının ölüm haberini yer altındayken aldıklarını ifade ederek mesleğin zorluklarını anlattı.
“Babamın öldüğünü yeryüzüne çıkınca öğrendim”
Yer altında çalıştığı esnada babasının vefat ettiğini fakat bu durumu yer yüzüne çıkınca öğrendiğini söyleyen Yaşar Sarı (41), “ Yer altında 3 kardeşimle birlikte çalışıyorum. Çalıştığım özel bir maden firmasında çalışırken babamız vefat etti ama biz yer altında olduğumuz için haberini alamadık. Daha sonra bize ulaştılar ve gittik. Yaptığımız zor bir meslek. Herkesin yapacağı bir iş değil. Ekmek kavgası mecbur çalışıyoruz ne yapalım. 3 kardeş bir arada çalışıyoruz, başımıza bir hal gelse kimsenin haberi olmaz. Hayat böyle ne yapalım. 4 Aralık Madenciler Gününde Allah'ım bütün madencilerin yardımcısı olsun. Gençlere madenciliği önermiyorum, biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Canlı canlı mezardayız. İlk ben girdim sonra kardeşlerim girdi bu işe. Mecbur kalıyoruz başka iş yok” dedi.
“Gün ışığında girip gece çıkıyorum”
Yer altında dünyayla bağlantısının koptuğunu aktaran Ahmet Sarı (39), “Benim için zor ama ekmek kavgası bu iş. Ben gün ışığında girip gece çıkıyorum işten. Dışarıdan haberimiz olmuyor, bir telefon açsalar bize ulaşamazlar. Burada çalışarak ülkemize bir katkı sağlıyoruz. Burada 3 tane maden ocağı var. Biz yer altında çalışırken şefimiz geldi babanız vefat etmiş dedi. Çıktık dışarıya telefonla öğrendik ki babamız vefat etmiş. Bu kötü bir duygu” diye konuştu.
“Her an tehlike altındayız”
Madenciliğe alıştığını ve artık başka bir iş yapamayacağını söyleyen Arif Sarı (34), “Biz burada 3 kardeş olarak aynı madende çalışıyoruz, daha önce de başka bir madende beraber çalıştık. Aynı vardiyalarda da çalıştık farklı vardiyalarda da. Bundan önce çalıştığım madenden dönerken babamın vefat haberini aldım kardeşlerimi aradım ama onlar yer altındaydı. Her an ölüm tehlikesi altındayız. Hayat güvencen yok her an her şey olabilir. Biz 3 kardeş olarak buraya, yer altına alıştık, başka bir yerde yapamayız. İlk ben girdim madene benim vesilemle de onlar girdi. Abilerim de olmasa biz burada arkadaşlarımızla bir aile gibiyiz. Herkes birbirine bağlı. Gümüşhane maden açısından çok gelişmiş bir yer. 3-4 firma var. Burada en az 2 bin - 3 bin kişiye ekmek veriyor. Kazalar oluyor, kaç arkadaşımız vefat etti, gözümüzün önünde olan da var, sakat kalan da var. Bu işte olduğum için mutluyum iyi ki de gelmişim ve yeraltına girmişim. Bütün madencilerin 4 Aralık Dünya Madenciler Gününü kutluyorum” ifadelerini kullandı.