Hastanede alkol dolumu sırasında hemşire ve hasta bakıcının yandığı olayda sanığa 3 yıl ceza
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nde, alkol dolumu sırasında hemşire Önder E.’nin çakmakla sebep olduğu iddia edilen yangın sonucu yaralanan hemşire ve hastane personelinin tedavi süreçleri devam ederken, mahkeme sanık hakkında kararını açıkladı. Sanık Önder E., suçlamaları kabul etmezken hakkında 3 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası kararı verdi.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nde, 10 Aralık 2021 günü yaşanan olayda, hemşire Gizem Elif Türk ve hastane personeli Yılmaz Yapıcı, hemşire Önder E.’nin elindeki çakmakla alkol şişelerini ateşe verdiği ve yaralanmalarına sebep olduğu iddiasıyla açılan davanın karar duruşması görüldü.
Davada sanık olarak yargılanan hemşire Önder E. hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişiyi yaralama" suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle görülen karar duruşmasında karar verildi. Olayda yaralanan hemşire Gizem Elif Türk, hastane personeli Yılmaz Yapıcı, tutuksuz sanık Önder E. ve taraf avukatlarının katıldığı duruşmada hakim, yaralanmaların ağırlığı, sanık Önder E.’nin kusurunun yoğunluğu gerekçeleriyle ‘bilinçli taksirle birden fazla kişiyi yaralama’ suçundan indirimle 3 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası verdi.
Alevler sonucu yüzünde ve vücudunda yanıklar oluşan 52 gün boyunca tedavi gören Gizem Elif Türk, duruşmada “Yanıkların yanı sıra çok büyük acılar çektim. Eğer iftira atacak olsam, Yılmaz abiye de suç atardım. Yaşadığım acıları bir ben biliyorum. Önder E.’yi uyardım, ‘abi yapma’ dedim. Ancak dinlemedi. Bu acılara sebep olanın adalet karşısında cezasını bulmasını istiyorum” dedi.
Alkol dolumu sırasında çakmak çakmadığını, ve suçlamaları kabul etmediğini söyleyen tutuksuz sanık Önder E. "Olayda suçsuzum. Şaka mahiyetinde bile ‘seni yakayım mı’ şeklinde bir ifade kullanmadım. Demiş olsam Yılmaz bana daha yakındı, o duyardı. Beraatımı isterim" dedi.
Önder E.’nin avukatı ise sanığa yönelik bilinçli taksir suçlamalarının hukuka aykırılığına dikkat çekerek “Kameralar incelendiğinde müvekkilin elinde çakmak gözükmemektedir. Müvekkilin isteme kastı olmadığı gibi küçük de olsa iradesi olmamıştır. Bu nedenle olayda bilinçli taksir olamaz. Teknik rapor olmadan yangının çıkmasıyla müvekkilimin eylemleri arasında illiyet bağı kurulamayacağı sabittir. Kamera kayıtlarında çakmak gözükmemektedir. Raporda da ‘çakmak olabileceği düşünülen cisim’ denmektedir. Dosya bu şekilde karara çıkartılamaz. Yangının nasıl meydana çıktığı bilimsel verilerle desteklenen raporla tespit ettirilmelidir. Ayrıca, olay anında müvekkilin yüzüğü ve telefonu bile etrafa dağılmışken olayı meydana getiren çakmağın müvekkilin cebinde bulunuyor olması hayatın olağan akışına aykırıdır" şeklinde konuştu.
Sanık avukatının açıklamalarına karşı söz alan Gizem Elif Türk ise "Ben görmediğim çakmağı nasıl söyleyebilirim. Ben o halimle bile hatırladım. Ben doğruyu söylemekle mükellefim. Sanık mahkemenizde kaçamaklı beyanlarda bulunuyor. Benim yüzüme bakıp ben yapmadım diyemiyor. Gözlerimin içine bakacak cesareti bile yok. Kendisi yapmadım diyemiyor" şeklinde tepkisini gösterdi.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.