İEÜ’lü gençlerden İzmir’in simge yapılarına inceleme
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Bölümü öğrencileri, ders çerçevesinde İzmir’deki 58 yapıyı depreme dayanıklılık yönünden inceledi. Bireysel ya da grup halinde çalışarak; Atatürk Müzesi, Saat Kulesi, Tarihi Havagazı Fabrikası ve Konak Yalı Camii gibi birçok simge binanın taşıyıcı sistemini kontrol eden gençler, inceledikleri binaların maketlerini de yaparak kampüs içinde sergiledi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Bölümünde eğitim gören 90 öğrenci, ‘Mühendislik Mekaniği II: Dinamik’ ve ‘Dinamik ve Yapısal Analiz’ dersleri çerçevesinde hazırladıkları çalışmaları yaklaşık 3 ayda tamamladı. Profesyonel bir mühendis ve mimar gibi binaların kolonlarını, kirişlerini, yığma yapıların taşıyıcı duvarlarını inceleyen, üç boyutlu ölçülerini alan İEÜ’lü gençler, tüm izlenimlerini rapor haline getirerek akademisyenlerine sundu.
İEÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Kılıç, deprem gerçeğini bir kez daha hatırlatmak ve öğrencilerin bilgi düzeyini ölçmek adına oldukça yararlı bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi.
Doç. Dr. Kılıç, “Öğrencilerimize, bir yapının depreme dayanıklılık yönünden nasıl inceleneceğini, hasarlı olduğu düşünülen yapıda nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattık. Ardından da derslerde öğrendiklerini uygulamada göstermelerini istedik. Bazı öğrencilerimiz kendi oturduğu binayı inceledi. Bazıları da tarihi yapılarda veya çevresindeki az hasarlı binalarda çalışma yaptı. Sadece binaları incelemekle kalmadılar; binaları fotoğrafladılar, üç boyutlu olarak çizdiler, en ve boy olarak ölçtüler. İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık öğrencilerimiz, birbirinden çok şey öğrendi. Mimarlık öğrencilerimiz, binanın temel özellikleri konusunda kendini daha da geliştirdi. Bina tasarımı noktasında da mimarlık öğrencilerimiz, inşaat mühendisliği öğrencilerimizi olumlu yönde etkiledi” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğrencilerimizin hazırladığı maketler çok beğenildi. Birçoğu gerçeği aratmadı. Binaların gerçek ölçüleri üzerinden çeşitli oranlarda küçültmeler yapılarak maketler hazırlandı. Maketlerin altına da sarsma tablosu yerleştirildi. Burada amacımız farklı ivmelerde sallanan binaların, bu sırada nasıl tepki gösterdiğini göstermekti. Yani sarsıntı esnasında binanın verdiği tepkiyi aktarmaktı. Bunda da başarılı olduk. Deprem gerçeğini hiçbir zaman unutmamamız lazım. Depremin oluşturacağı zararı azaltmanın yolu, binaları sağlam yapmaktan ve bilimsel verilerden ayrılmamaktan geçiyor. Bizler; güvenle oturacağımız sağlam binaları yapacak gençleri ülkemize kazandırmak için çalışıyoruz. Öğrencilerimize çok güveniyoruz."
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.