‘Kistik Fibrozis’ hastalığının teşhisinde kullanılan Ter Testi Cihazı, Eskişehir Şehir Hastanesi’nde hizmete açıldı

Eskişehir Şehir Hastanesi’ne Kistik Firozis Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından bağışı yapılan ‘Ter Testi Analiz Cihazı’ bugünden itibaren vatandaşların hizmetine sunuldu.
Ülkemizde her 3 bin doğumdan 1’inde görülen ‘Kistik Fibrozis’ rahatsızlığı, yeni doğan bebeklerde topuk kanı ile tespit edilebiliyor. Tespit edilen kistik fibrozis hastalığının kesin tanısı ve tedavisi için ‘Ter Testi Analiz Cihazı’ kullanılması gerekiyor. Kistik fibrozis hastalığına sahip bireylerden ve yakınlarından oluşan Kistik Fibrozis Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Kifder), Eskişehir Şehir Hastanesi’ne ‘Ter Testi Analiz Cihazı’ bağışladı. Piyasa değerinin yaklaşık 125 bin dolar olduğu öğrenilen analiz cihazının, Eskişehir ve çevresindeki illerde kistif fibrozis hastalığı ile mücadelede önemli rol oynaması bekleniyor.
“Bu sistemlerin daha da yaygınlaşması için elimizden geleni yapacağız”
Eskişehir Şehir Hastanesi’nde hizmete açılan Ter Testi Analiz Cihazı hakkında konuşan AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan, “Nadir hastalıklardan sık görülen bir tanesi de kistik fibrozis. Bu hastalık tespit edilmesi zor ya da ailenin keşfetmesi zor bir hastalık. Ama erken tespit edildiğinde tıpkı diğer hastalıklar gibi tedavisi de mümkün ve sonrasında hastanın kendi yaşamını denetlemesi ve ilaç takviyesi almasıyla birlikte bu işlem sağlıklı yaşamda vazgeçilmez bir şart. Bu anlamda hastalığın tespitini sağlayan ter testi cihazı, solunum testi cihazı bizim için değerliydi. Bu sistemlerin daha da yaygınlaşması ve ekibin zenginleşmesi adına elimizden geleni yapacağız” dedi.
“Hem teşhis hem de doğrulama yapılabiliyor”
Eskişehir Şehir Hastanesi’ne bağışlanan cihaz ile Eskişehir ve çevresindeki illerdeki şüpheli bireylerin rahatsızlıkları açısında hem teşhisin hem de doğrulamanın artık daha kolay olduğunu belirten Eskişehir İl Sağlık Müdürü Yaşar Bildirici, “Kistik Fibrozis önemli bir hastalık. Hocalarımızın da bahsettiği gibi erken dönemde tanı alması son derece kıymetli. Biz de bu gerçeği bilerek uzun zamandan beri böyle bir merkezi Eskişehir Şehir Hastanesi’ne kazandırmak istiyorduk. Burada 2 tane problemimiz vardı. Birisi çocuk göğüs hastalıkları uzmanının olmaması ve nadir yetişen bir branş hekimi olmasıydı. Ayşen Hocam’ın ve bakanımızın destekleriyle çok şükür Eskişehir Şehir Hastanesi’ne bir çocuk göğüs hastalıkları uzmanı kazandırabildik. Bu kıymetli bir şey. Doğrusunu söylemek lazımsa, çocuk göğüs hastalıkları uzmanı bölgede tek Eskişehir Şehir Hastanesi’nde var. Kütahya, Afyonkarahisar, Bilecik ve belki diğer çevre illerin bir çoğunda yok. Diğer konuda bu kistik fibrozis tanı cihazının hastanemize kazandırılmasıydı. Aslında küçük bir cihaz gibi gözükse de çok kıymetli bir cihaz. Bu cihazla birlikte çocukların tanıları doğrulanabiliyor. Hem teşhis yapabiliyorsunuz hem de topuk kanıyla tanı almış vakaları doğrulayabiliyorsunuz. Bu cihazın da bize tedarikinin sağlanmasında hocamın emekleri inkar edilemez. Aynı zamanda bu cihazın bir hibe olduğunun da altını çizmek gerekiyor. Yaklaşık 125 bin dolar civarında bu aletin bedeli. Bu aleti Kistik Fibrozis Hastalıkları Derneği Başkanı hanımefendi hastanemize hibe etmiş durumda. Huzurunuzda da kendilerine, hastalarımız adına hem hanımefendiye hem de Ayşen hocama teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Ne kadar erken tanı alınırsa kistik fibrozis çocukların ömürleri daha uzun oluyor”
Kistik fibrozis hastalığının erken teşhisinin tedavi sürecini doğrudan etkilediğini belirten Kistik Fibrozis Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı İlknur Görgün ise şu ifadeleri kullandı:
“Biz hasta ve hasta yakınları olarak derneğimizi kurduk. Dernek olarak ilk baştan itibaren kistik fibrozisin tanısını çok önemsemiştik. Bu sayede 2015 yılında zaten kistik fibrozis, topuk kanında taranmaya başlandı. Bu ülkemiz adına çok mutluluk verici ve sevindirici bir olay. Çünkü bazı ülkelerde halen yeni doğan tarama programında değil kistik fibrozis. Ama sonrasında şuna odaklandık, evet yeni doğan taramasından pozitif gelen hastaların kesin tanısı yapılması gerekiyor. Bunun da ter testiyle yapılması gerekiyor. Bu anlamda da burada merkezimize bunu sağlamış olmaktan çok mutluyuz. Gerek Eskişehir’de gerekse çevre illerden gelecek olan bebeklerin burada tanı alması bir kazanç olacak bizler için. Kistik fibrozis de ne kadar erken tanı alınırsa ve tedaviler ne kadar düzenli yürütülürse kistik fibrozis çocukların ömürleri daha uzun ve kaliteli oluyor. Bundan sonraki aşamada tabii ki buranın bir artık donanımlı merkez haline dönüşmesi bizim de hayallerimiz. Böylelikle hem tanı kısmını halledip ve sonrasında birçok ilaç geri ödemede olsa da yeni çıkan bazı tedavilerin de mutasyon ilaçları gibi ilaçların da yine tedavilere eklenmesiyle biz kistik fibrozisli camlarımızın çok daha güzel yaşayacağını biliyoruz.”