Mardin’de 1 kişinin ağır yaralandığı silahlı ve sopalı saldırıda ilk duruşma görüldü
Mardin’de 4 ay önce silahlı ve sopalı saldırı sonucunda 1 kişinin yaralanarak sakat kaldığı olayla ilgili 2’si tutuklu olan sanıkların yargılanmasına başlandı.
Kızıltepe 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar S.S. ve S.S. ile yaralanan Devran Pulat, tarafların yakınları ve avukatları katıldı. Olay günü eşine saldıranları durdurmak için silah çeken Ebru Pulat, tanık olarak verdiği ifadede, "Ben tanıklık yapacağım. Ben bu konu hakkında daha önceden beyanda bulunmuştum, önceki beyanlarımı tekrar ederim. Olay günü araçta kızımla birlikte eşim Devran’ı bekliyorduk. Devran aracın yanına gelince 4-5 kişi ellerinde sopalarla eşimi darp etmeye başladılar. Bunu görünce arabada bulunan silahı alıp araçtan indim. Amacım eşimi korumaktı. Herhangi bir şekilde silahı da ateşlemedim. Ben bu şahısları simaen tanımıyorum. SEGBİS sisteminde görülen şahıslar da olay yerindeydi ve eşimi darp ettiler. Bu şahıslara benzeyen başkaca şahıslar da vardı. Eşim yerde bulunduğu sırada bir araç geldi, araçtan ateş edilmeye başlandı. Bu sırada çok sayıda silah sesi duydum. Bu esnada ara sokakta bekleyen iki kişi daha vardı ancak ateş edip etmediklerini görmedim. Çok fazla silah sesi vardı. Daha sonra kızımla birlikte orada bulunan bir iş yerine sığındık. Benim olaya ilişkin bilgim ve görgüm bundan ibarettir" dedi.
"Olayın şokuyla yanlış yazılmış olabilir ancak silah olay yerinde yerde değil araçtaydı, ben de araçtan aldım" diyen Ebru Pulat, "Eşimi darp eden şahıslar kafasına ve sırtına vuruyorlardı. Eşim bu esnada cenin pozisyonuna geçmişti. Olay esnasında ben silahı elime alınca eşimi kurtarmak amacıyla ’Bırakın eşimi, yoksa ateş ederim’ diye bağırdım. Darp eden grup önce dağıldı fakat benim ateş etmediğimi görünce tekrar eşime saldırmaya devam ettiler. Daha sonra eşimin arkadaşı olan Hamdullah silahı eline aldı. O da silahı bırakıp kaçtı. Hamdullah ateş etmedi. Silah sesi araç geldikten sonra duyuldu. Ben bu esnada çocuğu alıp kaçmaya çalışıyordum" diye konuştu.
Saldırıya uğrayan Devran Pulat ise önceki ifadesini tekrar ettiğini belirterek, "Olaydan önce Serhat ve Seyfettin, Sercan ve yanlarında tanımadığım iki kişi evimize saldırdı. Olay günü Serhat’ı evimin yakınında gördüm, şüphelendim. İkametimden arabamla ayrıldım. Takip edildiğimi fark ettim. Ağabeyimi aradım ve beni takip ettiklerini söyledim. Daha sonra işlerim sebebiyle Kızıltepe Belediyesi’ne gittim. Aracıma döndüğümde tanımadığım bir şahıs bana elini uzattı, bu esnada aniden 4-5 kişinin saldırısına uğradım. Serhat ve Seyfettin de beni darp etti. Eşim ve kızım da araçtaydı, araçtan indiler. Eşim arabada bulunan silahı çıkarttı. Şahıslar silahı görünce kaçışmaya başladılar. Daha sonra araç geldi. Aracı Sercan kullanıyordu. Araçtan bana ateş etti. Bu esnada yerdeki silahı gördüm, elime aldım. Yine Şeyhmus da elindeki silahla dükkanların bulunduğu bölgeden bana ateş etti. Araçta değildi. Ben olay esnasında abluka içerisine alınmıştım. Elimden ve vücudumun çeşitli bölgelerinden kurşun yediğim için silahı kullanabilecek durumda değildim. Ateş etmedim. Orada bulunan şahıslarla birlikte arabaların etrafında 2-3 tur attık. Bu şahısların kim olduğunu bilmiyorum. Ben sadece Şeyhmus’u biliyordum, onun elinde de silah vardı. Diğer şahıslar ’Seni hastaneye götürelim’ dediler. Ancak ben bu şahısları tanımadığım için gitmek istemedim. Aracıma binerek olay yerinden ayrıldım ve karakola gittim. Üzerime suç isnadını, suçlamayı kabul etmiyorum. Suçsuzum, beraatımı talep ederim. Olay nedeniyle karşı taraftan, sanıktan şikayetçiyim, davalara katılmak istiyorum. Ben Şeyhmus Aydoğan’ı olay esnasında tanımıyordum. Elinde silah olduğu için beni darp eden ve beni silahla yaralayan şahıslardan olduğunu düşündüm. Şeyhmus da bana ’Gel seni hastaneye götürelim’ demişti, silahı da gördüğüm için kabul etmedim’’ diye konuştu.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık S.S., "Ben bu konu hakkında daha önceden ifade vermiştim, önceki ifademi tekrar ederim. Olay günü muhasebe işlerim sebebiyle olayın olduğu yere yakın bulunmaktaydım. Bir arbede olduğunu gördüm. Silah sesi duydum. Baktığımda köylüm olan Devran Pulat’ın orada olduğunu gördüm. Ne olduğunu anlamak amacıyla yanına gittim. Devran Pulat’ı sakinleştirmeye çalıştım ancak o bana elindeki silahı doğrulttu. Kesinlikle Devran Pulat’a yönelik yaralama suçunu işlemedim. Kimseyle eylem ve fikir birliği içerisinde hareket etmedim. Bu nedenle üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suçsuzum, beraatımı talep ederim. Devran Pulat isimli şahıstan şikayetçiyim, davalara katılmak istiyorum. Görüntü inceleme tutanağını kabul etmiyorum. Kesinlikle müştekiye yönelik bir darp eyleminde bulunmadım. Bu husus görüntüler incelendiğinde de anlaşılacaktır’’ ifadelerini kullandı.
Diğer tutuklu sanık S.S. ise, "Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Olay günü otogara gidip zeytin bırakacaktım. Çevrede bulunan iş yerlerine zeytin olup olmadığını sorarak gidiyordum. Olay günü kardeşim Seyfettin’in de mali müşavirlikte işi olduğunu biliyordum. Yürüdüğüm esnada kalabalığı gördüm. Silah sesi duydum. Ben gittiğimde kavga sona ermişti, bu nedenle kimler vardı bilmiyorum. Ben yanlarına gittiğimde Devran Pulat bana elindeki silahı doğrulttu. Benim elimde sopa, silah herhangi bir eşya yoktu. Olay günü de üzerimde gri renkte trenç kot ve kot pantolon vardı. Pantolonun rengini tam olarak hatırlamıyorum. Benim müştekiye yönelik herhangi bir eylemim olmadı. Kavganın neden kaynaklandığını ve yaralamanın kim tarafından gerçekleştirildiğini bilmiyorum. Ben olay günü tesadüfen oradan geçtim. Devran Pulat ile, ne benim, ne de ailemin arasında herhangi bir husumet yoktur. Suçsuzum beraatimi talep ederim, Devran Pulat’tan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" şeklinde savunma yaptı.
Müşteki sanık Devran Pulat’a yönelik kasten yaralama suçuyla ilgili görüntü kayıtları, yaralanma bölgesi, silahın elverişliliği ve tanık ifadeleri dikkate alınarak, davada suçlamaların ağırlaştırılma ihtimali göz önünde bulunduruldu. Yapılan değerlendirmeler sonrasında taraflar arasındaki husumet, hedef alınan bölgelerin öldürücü bölgeler olması nedeniyle sanıkların "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan yargılanmalarının muhtemel olması nedeniyle davanın görevsizlikle Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildi.
"Bundan böyle duruşmalar Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek ve failler adam öldürme suçundan yargılanacaklar"
Duruşma sonrası açıklama yapan Avukat Mustafa Göğüş, "Yaralama adı altında açılmış bir iddianamenin davası için geldik. Soruşturma aşamasında savcılık, müştekinin biri kafa bölgesinden toplam 10 mermi giriş/çıkış deliği bulunan yaralanmasını, adam öldürmeye teşebbüs değil yaralama olarak takdir ettiğini söyledi ve nitelikli yaralamadan dava açtı. Ancak bugün Asliye Ceza Mahkemesi duruşmasında öldürücü bölgeleri hedef aldığı gözetilerek sanıkların adam öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması ihtimali düşünülerek ağır ceza mahkemesine görevsizlik kararı verildi. Adam öldürme ile adam yaralama arasındaki ayrım şöyle belirleniyor. Yargıtay kararlarına göre bir saldırgan öldürücü bölgeleri hedef almışsa, ki bunlar baş ve vücut bölgesi gibi bölgelerdir, burada adam öldürme suçu var sayılıyor. Bizim dosyamızda da mağdur çok fazla fişek isabeti almış. Bunlardan biri omuz bölgesi, diğeri ise elmacık kemiğinden girip, çene kemiğinden çıkmış. Burada adam öldürme suçunun varlığı konusu tartışmasızdı. Geç de olsa adalet yerini buldu. Şahıslar hala tutuklu. Bundan böyle duruşmalar Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek ve failler adam öldürme suçundan yargılanacaklar" şeklinde konuştu.
Avukat Sibel Çelik ise, ’’Bugün Mardin Kızıltepe’de Asliye Cezada bir duruşmaya katıldık. Basına da yansıdığı üzere müvekkilimiz Pulat ailesinin mensubudur. Eşi ve çocuğunun yanında daha önceden pusu kurarak tasarlanmış bir saldırıya maruz kalmıştır. Bu kişilerin Asliye Cezada yargılanması gerektiğine dair hukuksuz bir karar bugün Asliye Ceza Mahkemesi tarafından ortadan kaldırılmış, Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlikle gönderilmiştir. Müvekkilimiz açısından bu haliyle karardan memnunuz" diye konuştu.
Olayın geçmişi
Mardin’in Kızıltepe ilçesi Tepebaşı Mahallesi’nde 4 Kasım 2024’te yaşanan arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan tartışma silahlı kavgaya dönüşmüş, Devran Pulat, eşi ve çocuğuyla birlikte 6 kurşunla yaralanmıştı. Devran Pulat’a sopalarla saldıran saldırganlar, vatandaşların araya girmesinin ardından araçla geri dönüp Devran Pulat’a ateş açmıştı. Kızıltepe Devlet Hastanesine kaldırılan Devran Pulat’ın vücudundaki 2 kurşun çıkarılamamıştı. Saldırıya karışan 2 kişi tutuklanırken, diğer şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatılmıştı.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.