Matkapla delinip, zehir enjekte edilen simge ağaca zarar verilmesine ilişki 3 sanığa dava açıldı

Mersin’in simge ağacı olan kauçuk ağacına yönelik saldırıda 3 şüpheli için 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede mahkeme tarafından kabul edilirken, ağaca matkapla açılan 9 delikten asit benzeri sıvı enjekte edildiği, olayın ardından ağaçta kuruma meydana geldiği belirtildi.
Mersin’in merkez Yenişehir ilçesi sahil bandındaki Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda bulunan ve yaklaşık 50 yıllık kauçuk ağacının 29 Haziran’da zarar verilerek kurutulmasıyla ilgili Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı. Cumhuriyet savcısınca hazırlanan ve Mersin 13. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, haklarında adli kontrol tedbiri uygulanan tutuksuz sanıklar Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Salim Serdar G, CHP Toroslar İlçe Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Ç. ve belediye çalışanı Yusuf S. için "nitelikli kamu malına zarar verme" suçundan 1 yıldan 4’er yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede, ağaca matkapla açılan 9 delikten asit benzeri sıvı enjekte edildiği, olayın ardından ağaçta kuruma meydana geldiği kaydedildi.

"5-6 yerinden ağacı delip, ilacı şırıngayla enjekte ettik"
Sanıklar Oğuzhan Ç. ve belediye çalışanı Yusuf S’nin, Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı hizmetinde kullanılan araçla olay yerine gittiğinin tespit edildiği belirtilen iddianamede, sürücü Yusuf S., "Diğer sanık Oğuzhan Ç. ile daire başkanı Salim Serdar G’nin odasına gittik. Kendisi bize meydandaki ağacı matkapla delip, ilaç enjekte etmemizi, sonra da ilacı tulumbayla dallara sıkmamızı söyledi. Hem tulumba olmadığı hem de tulumbayla işim olmadığından bunu yapamayacağımı söyledim. Daire başkanımız çok sert mizaçlı biri olduğundan, aynı zamanda da amirim olmasından dolayı dediklerini uygulamak zorunda kaldım. Bize verdiği ilacı aldık. Sonrasında Oğuzhan ile gece saatlerinde meydana giderek ağacı matkapla 5-6 yerinden delip bize verdiği ilacı şırıngayla enjekte ettik" dedi.
İlacın, asit benzeri bir sıvı olduğunu bilmediğini iddia eden Yusuf S., "İlacın asit veya kimyasal bir madde olduğunu bilsem kesinlikle yapmazdım. Yaptığım eylemden dolayı pişmanım" ifadelerini kullandı.
Oğuzhan Ç. ise daire başkanıyla görüşmediklerini, olay sırasında yanında olduğu Yusuf S’nin ağaca bakım yaptığını sandığını ileri sürdü.
Salim Serdar G. de ağaçla ilgili talimat verdiği iddialarını kabul etmedi.
İddianamede, sanıkların çelişkili ifadeleri üzerine Salim Serdar G’nin belediyedeki odasını gören koridorun kamera kayıtlarının incelendiği, olaydan önce daire başkanının odasına gittiği belirlenen 2 sanığın çıkışta da çöp kutusundan şişe aldığının görüldüğü belirtildi. İddianamenin sonuç kısmında ise "Şüpheliler Yusuf S’nin samimi beyanda bulunarak olayı gerçek şekilde anlattığı, diğer şüphelilerin atılı suçtan kurtulmak maksadıyla soyut beyanlarda bulunduğu değerlendirilmektedir. Sanıklar Oğuzhan ve Yusuf’un, Salim Serdar’ın makamına gittiği görüntüler ile olaydan önce 3 şüphelinin arasındaki telefon görüşmeleri nazara alındığında şüpheliler Yusuf ve Oğuzhan, fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek diğer şüpheli Serdar’dan aldıkları talimatla söz konusu eylemi gerçekleştirmişlerdir. Her 3 şüphelinin üzerlerine atılı ’nitelikli kamu malına zarar verme’ suçunu işledikleri yönünde haklarında kamu davasının açılmasını gerektirir yeterlilikte delil ve şüphe elde edilmiştir" ifadelerine yer verildi.

Olay geçmişi
Mersin Valiliğinin, sahilin yaklaşık 50 yıllık simge ağacında görülen kurumanın incelenmesi talimatı üzerine 12 Temmuz’da çalışma başlatan Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, ağacın gövdesine matkapla açılan 9 deliğe yabancı madde enjekte edildiğini belirlemişti. Olayla ilgili 19 Temmuz’da gözaltına alınan Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Salim Serdar G, CHP Toroslar İlçe Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Ç. ve araç sürücüsü Yusuf S, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, başsavcılığın Salim Serdar G. ve Oğuzhan Ç’nin salıverilmesine yaptığı itiraz, mahkeme tarafından reddedilmişti.