MİT’in Mossad operasyonunda çarpıcı detaylar ortaya çıktı

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) İsrail İstihbarat Servisi Mossad bağlantılı şahıslara 2021 yılında başlattığı operasyonlar tüm hızıyla devam ediyor. Son olarak MİT tarafından deşifre edilen ve Türkiye’deki İsrail Dış İstihbarat Servisi adına “casusluk” faaliyeti yaptıkları iddiasıyla bu sabah yakalanan 34 kişilik sabotaj ekibi ile ilgili yeni detaylara ulaşıldı.
Edinilen bilgilere göre, Türkiye’de insani mülahazalarla ikamet eden yabancı uyruklulara yönelik İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yaptıkları iddia edilen 46 şüpheli saptanmış, bu kişilerin 34’ü Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı (MİT) ve İstanbul Polisi tarafından 8 ilde yapılan operasyonda yakalanmıştı. Mossad adına çalışan casus hücreye yönelik yeni ayrıntılara ulaşıldı. Yakalanan 34 kişi sorgulanmak üzere TEM Şubeye götürülürken, İsrail servisiyle bağlantılı oldukları ileri sürülen sabotaj ekibiyle ilgili yürütülen soruşturmada, operasyona hedef olan ajanların taktik bazlı işlerde kullanıldıkları, kısa süreli iş yapan elemanlar oldukları öğrenildi. İsrail İstihbaratının, bu kişilere sosyal medya sitelerinde veya sohbet gruplarında detay verilmeyen iş ilanlarından ağlarına düşürdükleri, söz konusu iş ilanlarının linkleri paylaşılarak kullanılmaya uygun kişilerin kendileriyle temasa geçmesini sağladıkları anlaşıldı. ‘Casusluk’ suçlamasıyla gözaltına alınan şüphelilerin Mossad’ın ağına nasıl düştükleri, nerelerde buluştukları ve hangi iş teklifleri aldıkları da ortaya çıktı.

Sabotaj ekibi Tel-Aviv’den yönetildi
Mossad memurları ilk olarak, Türkiye’de bulunan Filistinliler ve ailelerine yönelik eylemlerde kullanmak üzere eleman temin etti. Bu kapsamda İsrail İstihbaratı tarafından sosyal medya sitelerinde veya sohbet gruplarında detay verilmeyen iş ilanları veya linkleri paylaşılarak kullanılmaya uygun kişilerin kendileriyle temasa geçmesi sağlandı. Bu ilanlara ya da linklere dönüş yapan kişilere çeşitli işler verilerek nihai göreve hazırlanması sağlandı. İlk temasın ardından operasyonel “Telegram” ve “WhatsApp” uygulamalarıyla irtibatı sürdüren Mossad, kaynaklarıyla sadece yazılı olarak iletişim kurdu.
Sabotaj ekibini Tel-Aviv’den yöneten Mossad memurları, kaynaklarına yaptıkları ödemelerde ya aracı kullandı ya da canlı kurye kullanarak ödeme gerçekleştirdi. Kimi zaman ise üçüncü kişiler üzerinden kripto para ve havale sistemini kullanarak paranın izini kaybettirmeyi hedefledi. İsrail gizli servisi, aracı/ canlı kurye olarak kullandığı kişileri de yine sosyal medyada verdiği ilanlarla temin ediyordu.

Parayla karşı taraftaki kişiler ikna edildi
Mossad ajanları, sabotaj ekibine dahil edeceği kişileri para transferlerinin yasadışı bahis ve kumar parası olduğunu ifade ederek karşı taraftaki kişileri ikna etti. Bu sırada Türkiye’deki Mossad faaliyetlerini yakın takibe alan MİT ise yapılan tüm hareketliliği mercek altına alarak gölge gibi izini sürdürdü. Mossad’ın, taktik seviyede ilişki kurduğu bu elemanları üzerinden parça parça iş yaptırarak asıl hedefine yönelik eylem planını oluşturduğu MİT tarafından deşifre edildi.

Siber faaliyetlerde bulundular
Yüksek gelir vaadiyle iş teklifinde bulunarak ağına düşürdüğü bu elemanları kullanan İsrail İstihbaratı; bilgi toplama, araştırma, hedeflerin fotoğraf/video ile görüntülenmesi, takip, hedef araçlara GPS cihazı yerleştirme, darp/yaralama, soygun, kundaklama, tehdit ve şantaj gibi eylemsel işlerin yanı sıra web sitesi kurma/yönetme, internet haber gazetesi tasarlama, yalan haber yayma gibi dezenformasyon çalışmaları da yürüttüğü ortaya çıktı. Bu eylemlerin dışında İsrail İstihbaratı tarafından; hedeflerin IP adreslerinin toplanması, hedef bölgelerdeki kameraların tespit edilerek hacklenmesi veya hulül edilmesi ile Türkiye’deki yabancı şahıslara yönelik database oluşturulması gibi siber faaliyetlerde de bulunulduğu anlaşıldı.

“İhanet” duygusuna kapılmasınlar diye yüklü miktarda ödeme yapılmış
Casus savaşları ile ilgili yürütülen soruşturmada, Mossad’ın, MİT’in takibinden sıyrılma yöntem ve formülleri de deşifre oldu. İsrail istihbarat servisinin, taktik elemanlar haricinde, önceki operasyonlarda gerekli niteliklere sahip olduğunu değerlendirdiği kişilerle Türk İstihbaratına hedef olmamak ve kendi ajanlarının güvenliğini sağlamak amacıyla yurtdışında buluştuğu tespit edildi. İsrail İstihbaratının, sosyal medya ve kariyer sitelerinden ulaştığı bu şahıslarla, ihtiyaç ve ilgi alanlarına uygun “maske” kullanarak temas sağladığı aktarıldı. Mossad tarafından yönlendirilen kişi ya da kişiler, “ihanet” duygusuna kapılmaması ve psikolojik olarak rahatlaması amacıyla oluşturulan söz konusu maske, yüklü miktarda ödemeler yapılarak desteklendi.

Yalan makinesi testine tabi tutuldular
Mossad ajanları ile devşirilen sabotaj ekibindeki kişiler Türkiye dışında bir araya gelirken, görüşmelerde bulunulan ülkenin profiline uygun fiziki özelliklere sahip psikolojiyi iyi bilen istihbaratçılar ile temas kurdu. Elemanlar yurtdışı seyahatlerinde konforlu otellerde ağırlandı, lüks restoranlara davet edilerek gözleri boyandı ve özel gezi ve tur programlarına dahil edildiler. Bunlar devam ederken karşı tarafın haberi olmadan Mossad ajanları tarafından yalan makinesi testine tabi tutulan şüpheliler, yine gizli haberleşme eğitimine tabi tutuldu.

Paralar x-ray’a takılmayan özel tasarımlı çantalarla verildi
MİT tarafından faaliyetleri deşifre edile Mossad ajanları, Türkiye dışında buluştukları elemanlarına yaptıkları ödemeleri elden verdi. Ödemenin gümrükte sorun olacak kadar yüksek miktarda olanları için de gizli bölmeleri bulunan özel tasarımlı çantalarla verildi. Bu çantalarla X-ray cihazı kontrollerinde ve köpekli aramalarda sorun yaşanması engellenmiş oldu.

İsrail’den gelen özel ekip MİT tarafından deşifre oldu
Türkiye’ye yönelik casus ağında yer alan elemanlarına, yurtdışı görüşmelerinde gizli haberleşme eğitimi verilerek gizli haberleşme sistemleri teslim ettiği kaydedilen Mossad’ın, bu aşamadan sonra iş ile ilgili hususlar gizli haberleşme sistemi üzerinden gerçekleştirmeyi hedefledikleri anlaşıldı. Bunun haricinde takip, gözetleme, foto dokümante, keysing, raporlama, faaliyetin güvenliği eğitimleri ise İsrail’den “iş insanı” kılığında gelen özel bir ekip tarafından verildi. Tüm bu çalışmalar MİT’in saha unsurlarınca adım adım takip altına alınarak sonunda kadar izi sürüldü.

İran ve Irak sınırından Türkiye’ye kaçak insan geçirilmesi
Mossad tarafından, taktik elemanlarına yaptırdığı görevlerin yanı sıra daha farklı olarak İran ve Irak sınırından Türkiye’ye kaçak insan ve mal geçirilmesi, bilgisayar korsanı bulunması, ‘safe house’ diye tabir edilen güvenli ev temin edilmesi, eylemlerde kullanmak üzere ambulans şirketi ayarlaması gibi olası eylemlerin önemli aşamalarının hazırlıkları da bu elemanlara öğretildi.
Uluslararası casusluk faaliyetlerine yönelik yürütülen soruşturmada yakalanan 34 şüpheli, Mossad görevlileri tarafından yönlendirilmek ve Türkiye’de insani mülahazalarla ikamet eden özellikle Filistinli ve İsrail’in yaptıklarına karşı olan İsrailli aktivistlere yönelik keşif, takip, darp ve adam kaçırma gibi eylemi arayışında olmakla suçlanıyor.

143 bin 830 avro, 23 bin 680 dolar, muhtelif miktarda farklı ülkelere ait nakit para
Türkiye derinliğinde faaliyet yürüttükleri ve Mossad memurları ile sosyal medya üzerinden irtibat kurdukları öğrenilen 46 kişinin yakalanması için bu sabah operasyonun düğmesine basılmış, İstanbul Terörle Mücadele ekiplerince İstanbul merkezli 8 ilde 57 adrese gerçekleştirilen zincirleme baskınlarda 33 kişinin yakalandığı duyurulmuştu. Kolluk kuvvetlerince İstanbul’da 15 ilçe ile Ankara, Kocaeli, Hatay, Mersin, İzmir, Van ve Diyarbakır’da belirlenen 57 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonda 34 şüpheli yakalanmıştı. Operasyon kapsamında adreslerde yapılan aramalarda 143 bin 830 euro, 23 bin 680 dolar, muhtelif miktarda farklı ülkelere ait nakit para, ruhsatsız tabanca ve çok sayıda fişek ile dijital materyale el konulduğunu bildirmişti.
Casusluk soruşturmasında firari durumda olan 12 şüphelinin ise arandığı kaydedildi. Mossad’a yönelik MİT tarafından yapılan bu son operasyon, Gazze Şeridi başta olmak üzere İsrail’in Filistin’e karşı yürüttüğü saldırılar ve soykırım, Türkiye ve İsrail arasında süren gölge savaşlarına yeni bir boyut kattı.