Sağlık amaçlı termal yatırımlara ihtiyaç büyük
Türkiye’de sayıları artan termal tesisler, sadece kaplıca turizmine odaklanan altyapı ile inşa edilirken; dünyada talebi hızla artan fizik tedavi rehabilitasyon ve termal kür merkezlerinin ülke genelindeki sayısı son derece yetersiz bulunuyor.
Jeotermal enerjide dünyanın en zengin 4’üncü ülkesi olan Türkiye’nin, bu alanda taşıdığı büyük potansiyele dikkat çeken Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, "Yatırımları planlanan termal turizm tesisler, profesyonel hekimler ve sağlık çalışanlarının hizmet verdiği termal tedavi, kür ve fizik tedavi merkezleri ile birlikte planlamalıdır. Böylelikle ülkemiz, büyük potansiyel taşıyan jeotermal kaynaklarından sağlık turizmi boyutuyla da daha fazla yararlanmış olacaktır." dedi.
"Uluslararası akreditasyonu olan sağlık tesisleri olmalı"
Türkiye’deki jeotermal kaynakların; sıcaklık, debi, fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki örneklerinden çok daha üstün nitelikler taşıdığını vurgulayan Kındap, bu alanda hizmet verecek turizm tesislerinin birer hastane gibi tasarlanarak sağlık hizmeti sunan kuruluşlar olması gerektiğini kaydetti.
2024 yılında hizmete giren dokuz termal otel ve bu yıl hizmete girmesi planlanan 15 termal otel ile mevcuda 7 bin 500 termal yatak kapasitesinin eklenebileceği bilgisini veren JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı: "Başta en önemli ticaret partnerimiz olan Avrupa’da kür merkezlerindeki termal tedaviye ilgisi giderek artıyor. Türkiye bu noktada büyük potansiyel vaat etse de, hizmete giren ve yatırım aşamasında olan tesislerimiz daha çok kaplıca turizmine odaklanan altyapılara sahip. Yüz milyonlarca dolar yatırım yaptığımız bu tesislerimiz, uluslararası akreditasyonu olan fizik tedavi ve rehabilitasyon, balneoterapi ve kür tedavisi merkezleri ile birlikte planlanmalı. Bu tesisleşme atılımını yaparsak, milyarlarca dolar gelir elde etmemiz mümkün."
"Kişi başına turizm geliri iki kat artabilir"
JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, Anadolu coğrafyasının dünyada jeotermal kaynaklarla sağlık uygulamalarının ilk uygulandığı coğrafya olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin jeotermal enerjide Avrupa’nın lider ülkesi olmasına rağmen sadece 70 bin termal yatak kapasitesine sahip olduğunu anımsattı.
Türkiye ile kıyaslanmayacak kadar az kaynağı Almanya’nın 750 bin termal yatak kapasitesi ile her yıl 10 milyondan fazla turiste ev sahipliği yaptığını belirten Kındap, "Rekorlarla kapattığımız 2024 yılında 62,2 milyon turisti misafir ettik ve toplamda 61,1 milyar dolar gelir elde ettik. Turizt başına gelirimiz ise 1000 dolar seviyesinde kaldı. Ülkemizde termal turizmden yararlananların sayısı ise sadece 3 milyon seviyesinde. Bu sayının hemen tümü yerli turistlerden oluşuyor. Termal tedavi merkezleri ile kişi başına elde ettiğimiz turizm gelirimizi en az iki katına çıkarmamız mümkün" dedi.
Yeni termal otellerin ağırlığı Afyonkarahisar’da
Türkiye’de 2024 yılında 9 adet termal turizm tesisi hizmete girerken, 2025 yılı ve sonrasında 15 yeni termal otel daha hizmet vermeye başlayacak. Bu tesislerin 11’i 5 yıldızlı ve 4 bin 622 yatağa sahip, 4 adeti ise 4 yıldızlı ve 974 yatağa sahip olacak.
Toplamda ise yatak sayısı 5 bin 596 adete ulaşacak. 2025 yılı ve sonrasında açılacak yeni termal otel sıralamasında 2 bin 150 yatak ile Afyonkarahisar ilk sırada yer alıyor. Afyon’u 5 yıldızlı iki otel ve toplam 620 yatak sayısı ile Konya ve 4 ve 5 yıldızlı 2 otel toplam 578 yatak sayısı ile Diyarbakır takip ediyor. Bu illeri ise 4 yıldızlı bir otel 550 yatak sayısı ile İzmir, 4 ve 5 yıldızlı birer tesis toplam 524 yatak ile Bursa, 5 yıldızlı bir tesis ve 410 yatak sayısı ile Uşak, 4 ve 5 yıldızlı birer otel ile toplam 304 yatak ile Balıkesir, 5 yıldızlı bir tesis ve 300 yatak ile Kütahya ve 5 yıldızlı bir otel 160 yatak ile Erzurum takip ediyor.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.