Saraç ustası eyer dikerek ata mesleğini yaşatmaya çalışıyor
Gaziantep’te yaşayan saraç ustası Hanifi Danaoğlu, unutulmaya yüz tutmuş ata mesleğini 81 ildeki müşterilerine eyer dikerek yaşatmaya çalışıyor.
Unutulmaya yüz tutan meslekler arasında yer alan mesleğini sürdürmeye çalışan 44 yaşındaki Hanifi Danaoğlu, dedesinden ve babasından öğrendiği eyer imalatını yapmaya devam ediyor. Gaziantep’in Nizip ilçesinde yıllar önce dedesine ait iş yerinde dedesinden ve babasından öğrendiği eyer yapımını 37 yıldır sürdüren Hanifi Danaoğlu, unutulmaya yüz tutan ata mesleğini el emeği göz nuruyla icra etmeye çalışıyor.
Teknolojiye direnerek üretim yapmaya devam ediyorlar
Atların daha çok tarım alanında kullanıldığı dönemlerde daha fazla değer gören eyercilik ve semercilik şimdilerde teknolojinin gelişmesi, atın tarımda değerini yitirmesi ve traktörlerin tarlalara girmesiyle terk ediliyor. Birçok eyer ve semer ustası, talebin düşük olması nedeniyle iş yerini kapatmak zorunda kaldı. Tüm olumsuzluklara rağmen dedesinden ve babasından öğrendiği mesleğe dört elle sarılan Hanifi Danaoğlu, köylerden ve 81 ilden gelen talepleri karşılamak için heyecanla çalışıyor. Heyecanını Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgesi başta olmak üzere hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerden dolayı koruyan Hanifi Danaoğlu, ürettiği eyer ve semerleri Türkiye’nin 81 iline satarak para kazanmaya devam ediyor.
“Mesleğimiz unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasına girdi”
Eyer başta olmak üzere semer, hamut ve palan gibi saraç ürünlerinin yapımını henüz 7 yaşındayken öğrenmeye başladığını söyleyen Danaoğlu, Osmanlı döneminde önde gelen ve günümüzde ise yok olmaya yüz tutmuş mesleklerden saraççılığın son demlerini yaşadığını belirtti. Mesleğe Gaziantep’in Nizip ilçesinde başladığını anlatan Danaoğlu, “Bu meslek dede ve baba mesleğidir. Bu mesleğe 7 yaşındayken başladım. O dönem hem okula giderdim hem de çalışırdım. Bu zamana kadar geldik. Allah’a şükürler olsun, bu meslek bizi aç ve açıkta koymadı. Fakat bizi iyi bir yerlere de getirmedi. Çünkü artık bu meslek unutulmaya yüz tutan meslek oldu, artık son demlerini yaşıyor. Zaten son nesilde benim ve benden sonra da bu mesleği devam ettirecek kimse yok. Durum böyle olunca da mesleğimiz unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasına girdi” dedi.
Atların gündelik hayattaki önemini büyük ölçüde kaybetmesiyle birlikte her geçen gün ilginin azaldığı meslekte tek usta olduğunu ifade eden Danaoğlu, son zamanlarda cirit sporunun da yaygınlaşmasıyla birlikte yeniden atlara eyer yaparak mesleğini sürdürmeye çalıştığını belirtti.
“Tarım ve hayvancılık azalınca bizim de işimiz azaldı”
Tüm olumsuzluklara rağmen dedesinden ve babasından öğrendiği mesleğini sürdürdüğünü ifade eden Danaoğlu, “Ülkemizde hayvancılık ve çiftçilik bitme noktasına geldi. Üretim yok. Üretim olmayınca bu durum bize de yansıyor. Benim çocukluk dönemimde Nizip’te en az 20 tane esnaf vardı. Bu 20 esnafın yanında da en az 2-3 eleman çalışırdı. Fakat şu an Nizip’te 2 tane esnaf kaldı, yanlarında yetişen eleman da yok. Bu mesleğe ilk başladığım dönemlerde semer ve palan imalatı yapardık. Bu ürünler yük taşımak için kullanılırdı. Şu anda Türkiye’nin birçok ilinde at arabası yasaklandı. Haliyle bunun bize yansıması da büyük oldu. Köylerde tarla sürme traktöre döndü. Önceden tarlaları at ile sürerlerdi. Şu an ise binek ürünü yapıyoruz. Eskiden ihtiyaçtı. Çünkü her evde bir at veya merkep vardı. Şu an ise at ve merkebin yerini araba aldı. At ihtiyaçtan ziyade zevk için binilmeye başlandı” diye konuştu.
(FA-SVY-Y)
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.