Sona kalan caretta caretta yavruları denizle buluşturuldu
Nesli tehlike altında olduğu için koruma altında bulunan caretta carettaların önemli üreme alanlarından Mersin’de yuvadan çıkmadığı tespit edilen yavrular, alanında uzman akademisyenler tarafından elle yuvalar kazılarak çıkartılıp denizle buluşmaları sağlandı. Mersin genelinde yaklaşık 300 bin yavru kaplumbağanın denizle buluştuğu bildirildi.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DEKUYAM), Toroslar Belediyesi ve çok sayıda kurumun desteğiyle Erdemli Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü sahilinde tespit edilen 319 deniz kaplumbağası yuvasında sona kalan yavrular için kurtarma çalışması yapıldı. Bu çerçevede Deniz Kaplumbağaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene ile birlikte öğretmen ve öğrencilerden oluşan ekip, sabahın erken saatinde sahilde önce çevre temizliği yaptı, ardından güneşle birlikte sona kalan yavruları kurtarma operasyonu gerçekleştirdi. Tespit edilen belirli yuvalar tek tek elle kazılarak, sıkışarak kum altında kalan yavrular gün yüzüne çıkartıldı. Heyecanlı anların yaşandığı çalışmada yavru kaplumbağalar kumsalı bin bir meşakkatle geçerek denizle buluştu ve gözden kayboldu.
“Sıkışmış yavruları yuvaları açarak çıkartmaya çalışıyoruz”
Yapılan çalışma ile ilgili bilgi veren DEKUYAM Müdürü Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, "Yavru deniz kaplumbağalarının son çıkış yuvalarının açılması ve sıkışan yavruların kurtarılmasından oluşan bir çalışmada bulunuyoruz şu anda. Eylül sonu itibarıyla artık bütün yavrular denize kavuşmuş olduğu için son yuvalarda bulunan sıkışmış yavruları yuvaları açarak çıkartmaya çalışıyoruz ve çıkan yavruları denize sağ göndererek sezonu kapatmış oluyoruz. İçinde bulunduğumuz bölge Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünün plajı. Aynı zamanda Alata deniz kaplumbağaları üreme alanı olarak adlandırılıyor. Yaklaşık 3.5 kilometrelik bir alan. Türkiye’deki deniz kaplumbağaları üreme alanları içerisinde önemli alanlardan bir tanesini oluşturuyor. Yaklaşık olarak burada her yıl 250 ile 350 arasında yuva olur. Bu yılki yuva sayımız burada 319 olarak tanımlandı. Mersin’deki üreme alanları içerisinde önemli bir potansiyele sahip Alata deniz kaplumbağaları üreme alanı. Bu nedenle koruma altında ve korumaya da devam edilecek” dedi.
“300 bin canlı yavru denizle buluştu”
Mersin içerisinde 5 temel üreme alanı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Serap Ergene, ”Kazanlı, Davultepe, Alata, Göksu ve Anamur olmak üzere. Davultepe’yi de biz takip ediyoruz, Davultepe’de de 228 yuva tespit etik. Kazanlı’da her yıl bin civarında yuva, Anamur’da bin ve üzerinde yuva oluyor. Dolayısıyla Mersin geneline baktığımızda 250 bin ile 300 bin arasında canlı yavrunun denize kavuştuğunu söyleyebiliriz. Son kalanları kurtarma operasyonu olduğu için çok heyecanlı, katılımcılar da öyle. Hem öğrenciler var, hem öğretmen arkadaşlar var içerisinde hem bisikletçi arkadaşlarımız var, sporcular da var. Dolayısıyla son yavruların kavuşturulmasına onlar da eşlik ettiği için çok heyecanlı bir gündü. Son yavruları uğurlamanın heyecanını hep beraber yaşadık” diye konuştu.
“Heyecan verici ve manevi olarak da mutlu edici bir olay”
Yuvaları elleriyle açan Öğretim Görevlisi Mahmut Ergene, "10 yılı aşkın süredir deniz kaplumbağaları ile çalışmaktayım. Hala her yuva açışımızda her kaplumbağanın suyla buluşmasını görünce aynı şekilde heyecan duyuyoruz. Fotoğrafını ve videosunu çekmeye çalışıyoruz. Bu heyecan verici ve manevi olarak da mutlu edici bir olay. Yuvayı açtığımızda ne kadar yorulsak da, terlesek de, baştan aşağı kuma da batsak o yavruların canlı bir şekilde denize ulaştığını görünce tüm yorgunluğumuzu unutuyoruz” şeklinde konuştu.
Çalışmayı izlemeye gelen öğrencilerden Suhanur Sayın, "Caretta carettalar her zaman nesli tükenen hayvanlar olduğu için bugün burada biraz daha bulunmak istiyorduk, bulunduk da. Buradaki insanlara çok teşekkür ederiz, bizi burada bulundurdukları için. Duygulandım açıkçası, bin yavrudan sadece biri hayatta kalabiliyor. Nasıl diyelim o ana tanık olduk. Bu çok güzel bir şeydi, çok duygulandım” ifadelerini kullandı.
Doktora öğrencisi ve aynı zamanda Biyoloji Öğretmeni Şafak Kaya, "Bugün burada çalışmaya dahil olup, son kalan yavruları denize gönderdik. Nesli tükenme altında olan canlılara yardımcı olmak çok ayrı bir duyguydu. Ayrıca zaten yavruları görünce çok zorlu ve meşakkatli bir yoldan geçiyorlar. Saygınız da, sevginiz de artıyor zaten, hiçbir yorgunluğunuz kalmıyor. Harika bir duygu” diyerek düşüncesini aktardı.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.