’Tik tak’ sesleriyle geçen bir ömür: Padişahların saatlerini de restore ediyor
Şişli’de kızının adını taşıyan dükkanında 55 yıldır her türlü saati tamir eden koleksiyoncu Metin Coşkun, padişahlara hediye gelen saatleri restore ediyor. Tamir ettiği saatlerle bir bağ kurduğunu dile getiren Coşkun, 100 yaşın üzerindeki antikaları da koleksiyonuna katıyor.
İstanbul Şişli’de kızının ismini verdiği "Neşe" isimli dükkanının çalışan 63 yaşındaki Metin Coşkun, 55 yıldır aralıksız olarak saat tamiri yapıyor. Uzmanlık alanı ise büyük duvar saatleri olan Çoşkun, antika saatleri restore ediyor. Coşkun dükkanı küçük olduğu ve içeride yaklaşık 70 adet antika duvar saati bulunduğu için müşterilerini tek tek kabul ediyor. Dükkanda en eski olarak 1640 yılında üretilen ve sadece akrebi bulunan bir saat bulunuyor. Yapıldığı dönemde henüz yelkovan icat edilmediği için saatin üzerinde 2 farklı denge taşı bulunuyor. Dükkanda ayrıca Rusların uzaya gönderdiği ilk uydu olan Sputnik 1957 yılında yapılan bir saat de bulunuyor. Saatin üzerinde uydunun uzaya fırlatıldığı roket figürü ve arkasında Rusya’nın merkezde bulunduğu bir dünya haritası var. Ayrıca dükkanda barometre bulunan eski saatlerde ise yağmur yağacağı zaman saatin içinden şemsiyeli bir figürün dışarı çıkması renkli görüntüler oluşturuyor. Saat tamiri ile uğraşan Coşkun, mesleğin en büyük sorununun çırak yetiştirilemediğini belirterek, “ Benim çok şükür böyle bir sıkıntım yok, ben daha nasipliyim bu konuda kızım ve oğlum aynı zamanda yardımcılarım mesleğimi sürdürüyor” dedi.
“Tamir ettiğim zaman bir bağ kuruluyor aramızda satmaya kıyamıyorum”
Antika saat tamiri yapan ve aynı zamanda saat koleksiyoncusu Metin Coşkun, “8 yaşından beridir saat tamiri ile uğraşıyorum, şuanda 63 yaşındayım. Aralıksız 55 yıldır bu işle uğraşıyorum. 100 yaş ve üzeri saatler biriktirip koleksiyon yapıyorum. Bozuk da olsa eski saatleri alıyorum ve tamirlerini yapıyorum. Tamir ettiğim zaman bir bağ kuruluyor aramızda satmaya kıyamıyorum. Bu şekilde ufak ufak koleksiyonculuğa başlamış oldum. Antika değeri olan yaklaşık 70 adet saatim bulunuyor. Benim en özel tarafım duvar saatleri, büyük saatler, kule saatleri ve tarihi değeri olan saatler üzerinde yoğun olarak çalışıyorum. En son Topkapı Sarayı’nda çalıştım 4,5 ay kadar sürdü. 9 adet saat tamiri gerçekleştirdim. Padişahlara zamanında hediye gelen saatler çok bekledikleri için bakıma ihtiyaçları vardı. Bunların bakım, onarımlarını gerçekleştirdik. 1800’lü yıllardan 9 tanesini tamir etmek nasip oldu bana. 2. Abdülhamid Han’a ait pilli saatler icat edildiği zaman ona hediye olarak gönderilen saatin bakımını yaptım" diye konuştu.
“Saatçi çok var ancak bizim gibi çalışan çok az insan var”
Eskiden çıraklık sistemi ile çalıştıklarını ifade eden Coşkun, “Ben bu konuda daha nasipliyim benim iki tane daha yardımcım var. Kızım sanatsal olarak antika saatlerin boyalarında veya küçük heykellerinde kırılan kısımları restore ediyor. Kızımın ismi Neşe dükkanımızın ismi oradan neşe olarak geliyor. Oğlumun ismi Sinan oda şuanda yurt dışında. Oda neredeyse benim kadar antika saatler konusunda ustadır. Saatçi çok var ancak bizim gibi çalışan çok az insan var. İstanbul’da hatta Türkiye’de sayılı olduğumuzu düşünüyorum” dedi.
“Burada saat tamir etmiyoruz, saat restore ediyoruz”
Saat tamiri yapılan dükkana ismi verilen Neşe Coşkun, “Babamın saatçilik kariyeri benden daha eskiye dayanıyor. Bu dükkana geçildiği zaman ben daha bebektim, hatta duvarda bebeklik resimlerim daha duruyor. Ben bu dükkanda büyüdüm, tik tak seslerinin arasında yıllarımızı geçirdik. Babamın yaptığı şey çok özel bir iş olduğunu düşünüyorum. Zaman geçtikçe değerini kardeşimle beraber daha iyi anlamaya başladık. Ben işin daha fazla restorasyon kısmındayım. Aslında biz burada saat tamir etmiyoruz, saat restore ediyoruz. Çünkü buraya gelen saatler tarihi birer eserdir. Saat tik takları bana Alice harikalar diyarında hissiyatı veriyor. Bana bu sesler ev hissiyatı veriyor, çünkü bu ortamda büyüdüm” diye konuştu.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.